Bir CHP Kurultayı daha geride kaldı. Seçimlerle sınırlı olağanüstü bir kurultay olması nedeniyle fazlaca siyaset konuşulmasa da, yine de ister istemez partiye bir hareketlilik getirdi. Bu kurultayda da görüldü ki, örgüt bu partinin sol kimliğinin netleşmesini ve örgütün partide söz ve karar sahibi olmasını istiyor. CHP örgütü, parti içinde demokrasiyi işletemediği sürece, CHP’nin ülke için demokrasi ve özgürlüklerden dem vurmasının anlamsız olduğunu düşünüyor. CHP’de genel başkanlık yarışı, büyük ölçüde bu istemin dile getirildiği bir sonuç oluşturdu. Genel Başkanlığa yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, verilen mesajlardan etkilendiğini gösteren bir liste hazırlama gayreti içinde olduğu görülüyor.
Kurultayın bir ilginç yanı da, genel başkan adaylarının yanı sıra, “Sol Kanat”ın da bir liste çıkarması oldu. Bu da, yarışa elbette bir başka nitelik kattı. Kazanan listede, “Sol Kanat”ın da desteklediği 11 ortak isim var. Bunların bir kısmı da MYK’ya girdi. Yeni yönetim döneminde örgütün bir kez daha hayal kırıklığına uğramaması için çaba sarfedilmesi gerekiyor; hem parti içi demokrasi uygulaması konusunda, hem de adayların ve parti politikalarının belirlenmesinde örgütün katılımının sağlanması konusunda…
Hep dile getirmeye çalıştık. CHP zaman zaman kötü yönetilse de, rotasında sapmalar olsa da, politikaları eleştirilse de, partinin, kendini sol diye tarif eden bir örgütü olmuştur. Bir kez daha parti ile ilgili olarak umut tazelemiş olduk. Bu Olağanüstü Kurultay’da seçilen Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisi üyelerini kutluyor, başarılar diliyoruz.
Önümüzdeki süreçte, muhalefetin sorumluluğunu daha da arttıracak olan, “Yeni Türkiye” adı altında ülkemize biçilen kıyafettir. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, beklenildiği gibi, ülkemizin sorunları daha da boyutlanmaya, bir tek adam yönetiminin bütün olumsuzluklarının sergilenmeye başladığı bir dönem yaşanmaya başlandı. Bu yeni dönemde, hem yaşanmış olan yolsuzlukların, haksızlıkların, hukuksuzlukların üstü örtülmeye çalışılırken, hem de demokrasi ve özgürlüklerden geri adımlar atılmaya hazırlanıldığı anlaşılıyor. İktidara bağlı medya ve yargı ile adeta bir milis gücü gibi kullanılmaya çalışılan kolluk güçleri; yaratılan hayali algılarla yönetilen bir toplum; soygun politikalarını halkımıza dayatan maceracı, baskıcı ve çağdışı bir iktidar anlayışı, geldiğimiz noktayı ve karanlık bir geleceği çok iyi sergiliyor. Hala pişkince ileri demokrasiden söz edilmesi ise hepimizle alay edilmesiyle eşdeğerli.
Dergimizin bu sayısında CHP Kurultayı ve “Yeni Türkiye” konularının yanı sıra, AKP’nin, gizli gündemi nedeniyle sürüklendiğimiz Ortadoğu bataklığı da işleniyor. Cumhurbaşkanının kontrolunda çalışacak olan yeni Davutoğlu Hükümeti’nin bu politikaların devamcısı olacağını söylemek için ise kahin olmaya gerek yok.
AKP Hükümeti’nin yanlış politikalarının da katkısıyla çevremizde yaşanan insanlık dramına dikkatinizi çekmek isterim. Suriye ve Irak’tan ülkemize göç eden ve etmeye çalışan çoluk çocuk, yaşlı yüzbinlerce bölge insanı çok zor şartlar altında. Davutoğlu Hükümeti’nin, çok sayıda göçmenin zorunlu gereksinimleri nedeniyle, ülkemiz içinde yaratılan sosyal sorunların altından kalkmasını beklemek yerine sivil toplum kuruluşlarının bu konulardaki duyarlılıklarını sergilemeleri gerekmektedir. Hepimize çok iş düşmektedir.
Daha sorunsuz, daha mutlu yarınlar dileğiyle, tüm okurlarımıza selam ve saygılar.
*Erol Kızılelma, SODEV Başkanı
ekizilelma@hotmail.com