Arkadaşımız Ece Öztan’ın, Adil Seçim Platformu›ndan Ali Bilge* ve Tayfun İşbilen** ile yaptığı söyleşi
Adil Seçim Platformu nedir?
Tayfun İşbilen: Adil Seçim Platformu, seçime katılan partilerden CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin yanı sıra demokratik kitle örgütleri, sivil inisiyatifler, emek ve meslek örgütlerinin bir araya gelerek seçmenin dileği, beklentisi doğrultusunda, ülkemizde adil ve güvenli bir seçim ortamının sağlanması, 24 Haziran seçimlerinde halk iradesinin her türlü şaibeden uzak şekilde sandığa yansıması için oluşturduğu bir güç birliğidir. Bileşenlerini oluşturan yapılar şunlardır: Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Emek Partisi, DİSK, KESK, Birleşik Kamu İş, Atatürkçü Düşünce Derneği, Demokrasi için Birlik, Hak ve Adalet Platformu, Birleşik Haziran Hareketi, Memleket Biziz, Hürriyet Hareketi, Sandık Gücü, Sensiz Olmaz, Seçim Süreci Meclisleri, Oyum Güvende, Anıtpark Forum, Seçim 2018 Yurttaş Haber Ağı.
ASP; siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri, sivil inisiyatifler ciddi farklılıkları olan kuruluşlardan oluşuyor. Bu model nasıl kuruldu, tasarımı, yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Ali Bilge: 2017 anayasa referandumu OHAL şartlarında ve adil ve yasal olamayan uygulamalara sahne oldu. Ülkemizde çok uzunca bir süredir adil ve meşru ortamda seçim yapamıyoruz. Demokrasiden uzaklaşmış durumdayız. Seçimlerin yapılması demokratik bir ülke olduğumuz anlamına gelmiyor. Adil bir seçim, hukukun işlediği, yargı kurumlarının bağımsız ve tarafsız olduğu ortamlarda yapılır. Ancak ülkemiz Türkiye, Gezi olaylarından başlayarak aşama aşama otoriter ve tek adam hakimiyetinde bir ülke oldu. Biz demokratlara çok acı veren bir durum; ama durum böyle. Böyle bir ülkede; demokrasiden, parlamenterimizden, kuvvetler ayrılığından yana olan güçlerin çok dikkatli ve ittifak içinde olması gerekiyor. Kendi aralarındaki farklılıkları, eleştirileri ötelemesi gerekiyor. Adil Seçim Platformu bu kaygılar doğrultusunda hareket edenlerin meydana getirdiği bir seçim güvenliği ittifakıdır. Türkiye’nin yeniden demokrasiye geçebilmesi hayatın her alanında olduğu gibi siyasi ittifakların oluşturmasına bağlıdır. Ülkenin yarısı AKP ve Erdoğan’ın oluşturduğu rejimi istememektedir, otoriter rejimlerden kurtulmak demokratik her türlü yapının ittifak içinde hareket etmesine bağlıdır. Otoriter rejimin demokrasiye dönüşmesi için yapılması gereken siyasi ittifakta bir araya gelemeyen yapıların ilk adım olarak seçim güvenliğinde geniş bir ittifak yelpazesi içinde olmalarının sağlanması gerekiyordu. İşte ASP modeli bu amaç ve hedeflerle kuruldu. Bu anlamada baktığımızda ASP; seçimlere yönelik yapılan siyasi ittifaktan çok daha güçlü bir durumu ifade etmektedir. Siyasi ittifakta HDP yoktur ancak seçim güvenliği ittifakında vardır. Bu modelde, bir araya gelmesi mümkün görülmeyen siyasi ve sivil yapılar güç birliği yapmıştır. Demokrasiyi yeniden kazanmak istiyorsak, bir birine sempati duymayan kesimleri bir araya getirmek zorundayız. Demokrasi tarihi bu tür örneklerle doludur. ASP; farklılıkları ve çeşitlilikleri barındıran bir oluşumdur. Amaç, hukuksuzluk ortamında adil bir seçim üzerine yoğunlaşmaktır.
Platformun temel hedefi, 24 Haziran’da sandığa gidecek olan ve hangi partiye oy verirse versin her seçmenin oyunun kullandığı gibi çıkması, seçimin adaletli bir şekilde, güvenlikle sonuçlanması olmuştur.
Modelin kurgusu ve işleyişi için neler yapıldı?
Tayfun İşbilen: Öncelikle sandık kurulu üyesi görevlendirme organizasyonunu gerçekleştirdik. Siyasi partiler yetkisinde olan sandık kurulu üyesi görevlendirme işi için başta siyasi partiler olmak üzere seçim için kurulacağı açıklanan 181 bin dolayındaki sandığın tümünde birlikte görevlendirme yapmak ve hiçbir sandığın boş bırakılmaması ve her sandıkta platform bileşenleri üyesi en az iki görevlinin bulunması hedeflendi. Sandık Kurulu görevlendirme organizasyonu platformu siyasi parti üyeleri koordinasyonunda diğer bileşenlerin desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaya ilişkin gerçekleşen rakamlar 17 Temmuz 2018 tarihinde yayımladığımız raporda detaylı olarak paylaşılmıştır.[1]
İkinci ve çok önemli yapılanma müşahit organizasyonudur: Sandık kurulu üyesi görevlendirmesinin tamamlanmasıyla birlikte platformun yayımladığı ADİL SEÇİM uygulaması ve tüm bileşenlerinin katkı ve katılımıyla mümkün olan en fazla sayıda müşahitin görevlendirilmesi için birlikte çalışma yürütülmüştür. Bu çalışma kapsamında gerçekleşen rakamlar raporun takip eden bölümlerinde detaylı olarak paylaşılmıştır.
Bir diğer organizasyonunuzda müşabir yapılanması ne demek? İlk defa böyle bir tanım ile karşılaştık.
Tayfun İşbilen: Haklısınız. “Müşabir”, modeli kurarken türettiğimiz bir kavram oldu. “Müşahitseniz muhabir de olabilirsiniz” sloganıyla hareket ettik. Sandık başında görev alacak sandık kurulu üyelerinin, müşahitlerin ve adil seçim uygulamasını kullanan seçmenlerin sandık başında gerçekleşen seçim güvenliğini tehdit eden olayları, usul ve yasa dışı uygulamaları platforma bildirmeleri üzerine kurulu; sandık başından bilgi alma ve aldığı bilgilerin haberleştirilerek yayımlanması organizasyonudur bu uygulamamız. Detaylara girmeyeyim, bu hususa dair detaylı bilgi yayınladığımız raporda mevcuttur.[2]
İzlediğimiz kadarıyla ASP’nin seçimlere yönelik önemli yapılanması seçim sonuçlarına yönelikti, en azından algı bu yöndeydi…
Tayfun İşbilen: Evet çok doğru, bu yapılanma da şu şekilde kurgulandı: Seçim sonuçlarının yayımlanması ile üç ayrı kaynaktan (Platform üyesi dört siyasi partiden, ADİL SEÇİM uygulaması üzerinden ve platform üyesi ve destekçisi yapılardan) gelecek sandık sonuç tutanaklarının dijital ortamda karşılaştırılıp birleştirilmesi ve gerçek zamanlı olarak yayımlanması hedeflenmiştir. Adil Seçim Platformu, öncelikle 4 siyasi partinin sandık kurulu üyelerinin her sandıkta en az iki sorumlu bulunacak şekilde dağılımını sağlamıştır. Ardından, boş kalan çok az sayıdaki sandığın müşahitlerce doldurulmasına yönelik organizasyon yapılmıştır. Burada sandıkta kaç kurul üyesinin bulunduğu önceliğiyle daha zayıf sandıklara müşahit ataması yapabilmek için hazırlanan ortak havuz sistemiyle, bileşenler nokta atışı müşahit ataması yapabilmişlerdir. Ortak Havuz sistemi hiçbir kesinti veya problem yaşanmadan kullanılmıştır. Bu kapalı devre bir sistemdir ve sadece bileşenler tarafından kullanılmıştır.
Platform üyesi siyasi partilerin (CHP, HDP, İYİ Parti, SP) ve platforma dışarıdan destek kararı alan OvÖ (oy ve ötesi ) sistemlerinin ASP sistemlerine web servisi entegrasyonu yapılarak, her partinin kendi sisteminden atadığı sandık kurulu üyesinin ve müşahitin ortak veri havuzuna düşmesi sağlanmıştır. Partiler kendi sistemlerinden atama yaptıkları anda boş sandıklar azalmaktadır. Aynı zamanda aşağıdaki listeleme yapısı kullanılarak sandık sandık kaç kurul üyesi ve müşahit bulunduğu analiz edilmiştir. Gönüllü başvurularında önceliklendirme bu alanlara göre yapılmıştır.
Peki, tüm bu yapılandırmaları analiz edelim; sandık güvenliğinde neler öngörmüştünüz ? Ne kadar başarılı oldunuz?
Tayfun İşbilen: Adil Seçim Platformu değerlendirildiğinde; platform bir araya gelme amacı olan sandık kurulu üyesi atama, müşahit yönlendirme ve gönüllü mobilizasyonunu sandıkların tamamına yakınında başarmıştır. Seçim öncesi yurtiçi için, 180.524 sandığın %99,6’sında, seçmen sayısı itibariyle 56.342.263 seçmenin %99,9’unun oyunun güvenliğini sağlamak üzere yaklaşık 415.000 sandık kurulu üyesi ve 295.000 müşahit görevlendirmesi yapılmıştır.
Oy verme işleminin bitmesinden sonra 700.000’in üzerindeki görevlinin eliyle, neredeyse tüm sandıkların ıslak imzalı birleştirme tutanaklarını kısa süre içerisinde Adil Seçim Platformu bileşeni siyasi partilerin seçim merkezlerine ulaşmıştır. Bu yolla siyasi partilerin gerekli gördükleri yerlerde yasal itiraz haklarını usulüne uygun şekilde ve zamanında gerçekleştirmelerine katkı sağlanmıştır.
Oy kullanılan 180.477 sandığın 176.945’inde görevlimiz bulunmuştur. Seçim günü sandık kurulu üyesi ve/veya müşahidimizin bulunduğu sandıklar ve bu sandıkların tutanaklar ile teyit edilebilen sandık sonuç bilgileri şöyledir:
Toplam Yurtiçi Sandık Sayısı: 180.524
Oy kullanılan Yurtiçi Sandık Sayısı: 180.477Milletvekilliği Seçimi Oranları;
Teyit edilen tutanak sayısı: 176.945
Teyid edilen tutanak oranı: %98,0
Teyit edilen geçerli oy sayısı: 48.068.540
Teyid edilen geçerli oy oranı: %98,8Teyit Edilemeyen
Tutanak Sayisi: 3.532
Gecerli Oy Toplami: 562.826Teyit edilemeyen tutanaklar için açıklanan YSK sonuçları;
AKP 350.454
CHP 37.090
HDP 23.385
İYİ Parti 30.103
MHP 102.939
SP 5.153
Diğer 13.202Cumhurbaşkanlığı Seçimi Oranları:
Teyit edilen tutanak sayısı: 176.680
Teyid edilen tutanak oranı: %97,9
Teyit edilen geçerli oy sayısı: 47.943.307
Teyid edilen geçerli oy oranı: %98,8Teyit Edilemeyen:
Tutanak Sayısı 3.797
Geçerli Oy Toplamı: 618.777Teyit edilemeyen tutanaklar için açıklanan YSK sonuçları:
Doğu Perinçek: 828
Meral Akşener: 31.954
Muharrem İnce: 64.880
Recep Tayyip Erdoğan 499.211
Selahattin Demirtaş 17.560Gelelim işin spekülasyonlara sebep olan önemli kısmına seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı (AA) açıklarken siz neden kamuoyuna söz vermenize rağmen açıklayamadınız?
Tayfun İşbilen: ASP, öncelikle sandık sonuçlarına ve ıslak imzalı tutanaklara en hızlı biçimde ulaşabilmek için geliştirilmiştir. Sistem; YSK, CHP, HDP, İYİ Parti, SP, ASP ve OvÖ ile entegrasyon yaparak veri almak ve aldığı verileri sunmak üzere tasarlanmıştır. ASP seçim öncesi tüm sandık başlarından, doğrudan alınan seçim sonuçlarını gerçek zamanlı olarak tüm Türkiye’ye duyuracağını ilan etmiştir. Ancak, oy verme işlemi tamamlandıktan sonra, platform üyesi siyasi partilerin veri akışının başlaması ardından yaşanan Adil Seçim uygulaması altyapısıyla entegrasyon problemleri sebebiyle, sandık başlarından gelen seçim sonuçlarını karşılaştırarak yayınlama sisteminin çalışmasında, saat 21:00’e kadar ciddi sorunlar yaşanmıştır. Bu süre içerisinde seçim sonuçları paylaşılamamıştır. Sonuçlar, saat 21.00’dan sonra veri akışı normale dönmüş ve anlık sıkıntılar yaşansa da adilsecim.net üzerinden paylaşılmıştır.
Ne başarılamadı? Boyunuzun, kapasitenizin üstünde bir hedef mi tanımladınız?
Tayfun İşbilen: ASP, asıl görevi olarak tanımladığı sandık güvenliğinin yanı sıra, AA’nın manipülasyon çabalarını engelemek için gelen talepler üzerine seçim arifesinde seçim sonuçlarını canlı yayınlama kararı vermiş, kısa bir sürede hazırlıkları tamamlamaya çalışmıştır. Fakat, ASP uygulamasında seçim öncesinde deneme ve simülasyon çalışması gerçekleştirilmediğinden, olası aksaklıklar önceden telafi edilememiştir. Bu sebeple de seçim sonuçlarını açıklamak konusunda toplumda yarattığı beklentiyi karşılayamamıştır. Yukarıda belirtilen teknik aksaklıklar bir araya geldiğinde seçim günü murad edilen ve ilan edilen zamanda bu işlev yerine getirilememiştir.
AA verilerine güvenilmemesi; toplumda gözlerin Platforma çevrilmesine neden olurken, sonuçların zamanında açıklanamaması güven sarsıcı bir etki yaratmıştır. Platform kamuoyuna sonuçların açıklanmasını geciktiren eksiklikler ve teknik aksaklıklara dair zamanında bilgilendirme yapamamıştır. Zamanında bilgilendirme yapılamaması ise spekülasyonların güçlenmesine ve kaygı ortamının artmasına zemin sağlamıştır.
AA, sandık verilerini YSK’dan almamaktadır. Doğrudan sandık başından alarak sandık tutanağı, birleştirme tutanağı ve YSK teslimi gibi bir süreden tasarruf etmektedir. Dolayısıyla ASP başta YSK’ya alternatif olan modelini, AA’ya alternatif hale getirerek hata yapmıştır. Bu noktada ASP, AA ile farklılaşan yöntemini açıklamayı sürece dahil etmediği için, telafi de edememiştir.
Platform bileşenleri; sebep olduğu güven kaybının giderilmesi için gerekli önlemleri almak ve 24 Haziran Seçimlerinden öğrendikleri doğrultusunda daha etkin ve etkili bir biçimde gelecek dönemde çalışma iradesini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak ASP deneyimi üzerine neler söyleyebilirsiniz?
Ali Bilge: 24 Haziran seçimleri demokratik, adil ve eşit koşullar altında gerçekleşmemiştir. OHAL ve demokratik olmayan koşullarda yapılan bir seçimdir. AB, AGİT, BM gibi pek çok uluslarası kuruluşun Türkiye’de demokratik bir seçim yapılmayacağını belirttiği bir ortamda seçimler yapılmıştır. Aslında OHAL koşullarında seçimi kabullenmek tartışma götürür bir husustur. 2017 referandumunda gayri meşru eylemler ve uygulamaklar geçen bir sene içinde yasallaştırılmıştır. Bir Kızılderili atasözüdür “aynı suda iki kez yıkanılmaz”. Maalesef aynı suda ikiz kez yıkanılmıştır. Siyasi partiler ikinci kez OHAL koşullarında seçim yapılmasına itiraz etmemişlerdir. OHAL kaldırılmadan seçimleri kabul etmek pek çok olumsuzluğu peşinen görmek demektir. Adil seçim organizasyonu için yasalarla düzenlenmiş koruyucu tüm düzenlemeler ortadan kaldırılmıştır. Basın yayın kuruluşlarından kamu kaynaklarına kadar tüm olanaklar tek yanlı olarak kullanılmış, seçmen iradesi manipüle edilmiştir. Seçim günü, değil sandık güvenliğinin sağlanması tam tersine can kaybına varan güvensiz bir ortamın oluşmasına zemin hazırlanmış ve göz yumulmuştur. Bu koşullar altında 24 Haziran seçimleri süreçlerin tamamında adaletsiz bir seçimdir. Ancak, bana göre bu seçimin kazancı ASP’dir. Tüm eksikliklerine karşın model çok önemlidir. İttifak gölüne maya çalınmıştır. Otoriter rejime karşı demokrasi mücadelesi için bu modeli korumak ve geliştirmek durumundayız. ASP herkes için lazım bir örgütlenmedir. Demokrasinin yeniden inşası için demokratik seçimlere ihtiyaç vardır. Demokrasinin yeniden inşası için hayatın her alanında olduğu gibi siyasi ittifaklara, toplumsal ittifaklara ihtiyaç vardır. ASP bu anlamda rol modeldir. Siyasi ittifak şimdilik kayboldu ama ASP ayakta haklı eleştirileri kabullenerek yoluna devam etmelidir, etmektedir. HDP’nin bileşenler içinde yer alması ve diğer bileşenlerin birlikte hareket etmesi başka yapılanmalara esin kaynağı olmalıdır. ASP ittifakının yerel seçimlere kadar geliştirilerek, genişleyerek devam etmesi için hepimiz katkıda bulunmalıyız. Hep söylerim; demokrasiyi yeniden kazanabilmemiz için, demokrasiden yana güçlerin en geniş ittifakı gerekir. Ancak şunun altını özellikle çizmek istiyorum: Gramsci, “kültürel zafer olmadan siyasi zafere ulaşılmaz” der. Artık teknolojik Gramscilik dönemindeyiz; teknolojik zafer olmadan siyasi zafere ulaşamayız. Adil seçim platformu teknolojik tarafını en kısa zamanda geliştirmek zorundadır.
Tayfun bey sizin ekleyecekleriniz var mı?
Tayfun İşbilen: Seçimler tamamlanmış olsa da, 142 belgesinin (seçim günü görevlendirilen bina sorumlusu, kolluk güçleri, ulaşım görevlileri gibi kişilere oy kullanmaları için verilen belge) kullanımı, pusula görüntüsü paylaşan kişiler hakkında yasal işlem başlatılması, sandık listelerinde uyuşmazlık, açık oy kullanımı yapılan sandıklar hakkında işlem yapılması gibi birçok konu başlığı için süreç kapanmamıştır. Gereken şeffaflık ve adalet sağlanana kadar bu soruların sorulması ve takip edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin önünde bulunan yerel seçim takvimi de, benzeri tehditleri barındırmaktadır. Yerel seçimlerin adil koşullarda gerçekleşmesi her zamankinden daha fazla iş birliği ve ortaklığı gerektirmektedir. Bu sebeple öğrenilmiş dersler ışığında iktidar dışındaki tüm politik ve demokratik grupların yerel seçimler için bugünden başlayarak birlikte çalışmaya ve seçmen iradesini her tür manipülasyona karşı korumaya ihtiyacı ve sorumluluğu vardır.
Sonuç olarak; eşitsiz koşullarda gerçekleşen 24 Haziran Seçimleri hatalardan ders çıkarma ve daha iyi örgütlenme konusunda bir olanak sunmaktadır. İktidarın tüm süreçlere yayılan eşitsiz tavrı ancak kolektifleşme, daha fazla bilgilenme ve bilgilendirme ve daha sıkı bir takiple etkisizleştirilebilir.
*Ali Bilge :İktisatçı- Gazeteci, (1986 -2016: İktisat İşletme ve Finans Dergisi Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni), Açık Radyo (Ekonomi Politik) Programcısı
**Tayfun İşbilen : Sodev Yönetim Kurulu üyesi, Adil Seçim Platformu Üyesi[1] https://adilsecim.net/asp-rapor.pdf.
[2] https://adilsecim.net/asp-rapor.pdf.