Değerli Sosyal Demokrat Dergi Okurları,
SODEV’in 23. Genel Kurulu sonrasında göreve başlayan Yönetim Kurulumuz adına sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Vakfımızın süreli yayını olarak yayımlanmakta olan Dergimiz sosyal demokrasinin evrensel değerlerini, tartışmalarını, ülkemizin siyasi ortamı ile harmanlayan yazılarla uzunca bir süredir sizlerle buluşuyor.
Bu; takdir edersiniz ki, ciddi emek ve titizlik isteyen bir uğraştır. Dergimizin bugüne kadar sizlere sağlıklı bir şekilde ulaşmasını sağlayan geçmiş yönetim kurullarımıza ve hâlihazırda faaliyet gösteren yayın kurulumuza hepimiz adına teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Bundan sonraki dönemde de Dergimiz; sosyal demokrat iddiayı, insan hakları mücadelesini, Türkiye’nin “HAYIR”LI günlere doğru yaptığı yolculuğu bilimin, siyasetin, cesaretin ve özverinin ışığı altında sürdürmeye devam edecektir.
Bizlere bugün sağlayacağınız destek, yarının Türkiye’sini kurgulama yolunda atacağımız adımlara büyük güç katacaktır.
İddiamız, tüm kurumları erozyona uğramış Türkiye’yi yeniden inşa etmektir.
İnsan haklarına saygılı, emeği en yüce değer olarak gören, adil, laik ve hümanist önder bir kitleyi yeniden bu ülkede söz sahibi yapabiliriz.
Beraberce, el ele…
Selam ve sevgilerimle,
*A. Babür ATİLA
SODEV Başkanı
batila@superonline.com
*Dergimizin PDF fromatına linkten ulaşabilirsiniz https://issuu.com/sosyaldemokratdergi/docs/sd7576
Sunuş
Türkiye, bir süredir, deyim yerindeyse “referandum ile yatıp kalkıyor”. Söz konusu durum 16 Nisan’a kadar da böyle devam edecek gibi görünüyor. Dergimizin içeriği de yoldaşlarımızın beyinlerinin ve gönüllerinin bir tür aynası; dolayısıyla, bu sayımızda sunulan 19 makalenin neredeyse hepsi referandumla –dolaylı veya dolaysız- ilintili.
Sosyal Demokrat Dergi (SDD), 23. SODEV Genel Kurulu sonrasında seçilen yeni başkan A. Babür Atila’nın bir “takdimiyle” başlıyor. Bu vesileyle SDD, yeni başkana başarılar dilerken, önceki başkan Erol Kızılelma’ya da teşekkürlerini sunar.
İlk üç yazıda sırasıyla Bülent Tezcan sandığa bütün gücümüzle odaklanmamız gerektiğini savunurken, Ertekin Özcan anayasa değişikliğinin nasıl bir siyasal rejime yöneldiğini açıklıyor; Ercan karakaş ise söz konusu değişiklik önerilerinin tuzaklar içerdiğini öne sürüyor. Daha sonra akademisyen dostlarımızdan dördünün makalesi sıralanıyor: Ahmet Özer, değişiklik önerilerini popülizm ve çoğulculuk bağlamında ele alırken; Meryem Koray, neden ve nasıl “hayır” deneceğini inceliyor. Oğuz Oyan, yeni anayasa önerilerinin rejim değişikliği anlamı taşıyıp bunun da Cumhuriyet’in sonunu getirmeyi amaçladığını öne sürüyor. Fatih Yaşlı, rejimin zaten değiştiği ve anayasanın ona uydurulmasının amaçlandığı görüşünü ileri sürüyor.
Solda aktif politika yapmakta olan yoldaşlarımızın makaleleri de yine “referandum” eksenli. Levent Tüzel, “evet”in tek adam rejiminin yolunu açacağını belirtiyor. Erkan Baş, referandumda uygulanması gerektiğini düşündüğü stratejiyi; Alper Taş da aynı amaçla öngördüğü örgütlenmeyi açıklıyor. Oya Ersoy bu oylamayı “haklarımızın tek adama devredilip/edilmemesi” olarak nitelerken; Filiz Kerestecioğlu, durumu, özellikle HDP’nin ve kadınların penceresinden ele alıyor. Referandum ve politikaya yine kadın açısından bakan bir diğer yazar Gökten Doğangün.
Referandumu dolaysız olarak konu edinen yazılar bu kadar. Arkadan gelen bölümde yine halk oylaması bağlantılı dönemin ekonomisi ile ilgili makaleler var. Faik Öztrak, bizi “Varlık Fonu” konusunda çok yetkin biçimde aydınlatıyor. Ertan Aksoy, gidişi dolar kuru, enflasyon, işsizlik gibi göstergeler ışığında inceliyor. Şule Daldal ise sosyal demokrat ekonomi anlayışını gözden geçirirken Trump damgalı dünya konjonktürüne de değiniyor.
Son bölümde gözler dışarıya çevriliyor; ama akıl yine çoğunlukla ülkemize dönük olarak yürütülüyor. Nitekim Deniz Tansi, Ortadoğu’daki muhafazakar koalisyon konusunu işler; Erhan Keleşoğlu dış politikadaki son AKP rota değişikliği ile Suriye ve Fırat Kalkanı sorunlarını irdelerken ülkemizin içinde bulunduğu konum bağlamında görüş belirtiyorlar. Aydın Cıngı’nın “Fransa cumhurbaşkanlığı ve küresel etkileri” konulu makalesi ise, referandum bağlamından tamamen kopuk olan tek yazı.
Bundan sonraki sayımızda referandum sonrası günlerde buluşuyor olacağız. Hepimize “HAYIR”lı olsun!
İçindekiler
Bütün Gücümüzle Sandığa!..
Bülent TEZCAN
AKP ve MHP’nin Anayasa Değişikliği Nasıl Bir Siyasal Rejim Getirir?
Ertekin ÖZCAN
Anayasa Değişiklik Önerileri: Özgürlükçü, Çoğulcu Demokrasi İçin Tuzak
Ercan KARAKAŞ
Referanduma Giderken: Anayasa Değişikliği, Popülizm ve Çoğulculuk
Ahmet ÖZER
Neden Hayır, Nasıl Hayır?
Meryem KORAY
Anayasa Referandumu, Rejim Değişikliğinin Son iki Hamlesinin İlkidir
Oğuz OYAN
Anayasa Değiştiği İçin Rejim Değişmiyor, Rejim Değiştiği İçin Anayasa Değişiyor
Fatih YAŞLI
Türkiye’nin Geleceği İçin Demokrasi Güçleri “Hayır”dan Yana
Levent TÜZEL
“Hayır” Stratejimizin Beş Adımı
Erkan BAŞ
Hayır Memleket Meselesedir
Alper TAŞ
Haklarımızı, Ülkemizi, Geleceğimizi Tek Adama Devretmeyeceğiz
Oya ERSOY
Kolektif ve Eşitlikçi Emekle HAYIR
Filiz KERESTECİOĞLU
Referanduma Doğru Erkek Egemen Söylemin Gölgesinde “Kadın”
Gökten DOĞANGÜN
Paralel Devletle Mücadeleden, Paralel Hazine Kurmaya: Bir Varlık Fonu Hikayesi…
Faik ÖZTRAK
16 Nisan’a Hangi Ekonomi İle Gidiyoruz
Ertan AKSOY
Sosyal Demokrasinin İktisadı ve Donald Trump
Şule DALDAL
Yerkürede Muhafazakar Koalisyon
Deniz TANSİ
AKP’nin Dış Politikasında Değişim ve Suriye
Erhan KELEŞOĞLU
Fransa Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Olası Küresel Etkileri
Aydın CINGI