SD Dergi 67/68: Ne Darbe Ne Dikta Demokratik Türkiye/Yok Olan Şehir İstanbul

kapak6768_ön kapakSunuş

Sosyal Demokrat’ın Temmuz-Ağustos sayısı İstanbul’a, İstanbul’un farklı yönlerinin uzman yazarlarca incelenmesine ayrılmıştı. Bu arada yazılar gelip formatlanmış, dizgiye de başlanmıştı. Ancak araya giren demokrasiye yönelik darbe girişimi, dergiyi salt İstanbul içerikli yazılarla basmamızı engelledi.

İstanbul ile ilgili mevcut yazılara dokunmaksızın yazı işleri müdürü Erol Kızılelma ve genel yayın yönetmeni Aydın Cıngı darbe girişimi sonrası duruma ilişkin görüşlerini içerenn iki yazı yazdılar. En başa da, bu iki makale ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun 24 Temmuz Taksim Manifestosu konuldu.

Söz konusu iki yazının arkasından İstanbul incelemeleri sunuldu. Dergimizin konusuyla bağlantılı yazıların ilki Umut Oran’ın değerli istatistik veriler kapsayan incelemesi. Kentsel dönüşüm sürecinin adaletsizliklere yol açtığını açıklayan Erol Köktürk’ün yazısını, İstanbul örneğinde “koruma” ve “kentlileşme” kavramları üzertinde duran Mete Tapan’ın makalesi izliyor.

İstanbul’u rant kaynağı gibi görenlerin uygulamalarını sergileyen Mustafa Sönmez’in yazısından sonraki makaleler Emine Uşaklıgil’in İstanbul’un yok edilişine ilişkin tanıklığı ve Pelin Pınar Giritlioğlu’nun kentsel dönüşüme ve imar uygulamalarına ilişkin açıklamaları. İstanbul özelinde “kent hakkı” kavramını işliyor; Ercan Karakaş, “dünya kenti” denen İstanbul’u yeniden düşünmemizi öneriyor.

Bir diğer grup yazıda İstanbul’un trafik, deprem ve afete hazırlık gibi somut ve yaşamsal sorunlarını sırasıyla Haluk Gerçek, Haluk Eyidoğan ve Mikdat Kadıoğlu ele alıyor. “İstanbul-sanat” sorunsalı bağlamında Cem Erciyes ve Seçil Türkkan birer ilginç makaleyle görüşlerini sunuyorlar. Cem Tüzün bizleri Gezi Süreci’nin İstanbul’una döndürüyor; Babür Atila, kişisel yaşantısıyla iç içe geçmiş İstanbul tanıklıklarını şiirsel bir üslupla sunuyor. Dergimizin eldeki sayısı, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile yaptığımız söyleşi ile zenginleşerek son buluyor.

İçinde bulunduğumuz olağanüstü ortamda okurlara İstanbul ile ilgili kapsamlı bilginin yanısıra iki makaleyle de olsa güncel duruma ilişkin görüş sunmuş oluyoruz. Demokrasiden ne kaldıysa korumak ve daha da geliştirmek zorundayız. Bu konuları düşünmemize vesile olacak yaz günlerinden sonra Eylül’de buluşmak üzere, olabildiğince sakin ve huzurlu günler dileriz.

Not: Geçen sayımızda yazarlarımızdan Sevil Sümer’in elektronik adresi yanlış verilmiştir: “sevilsumer@uni.no” olmalıydı. Özür diler, düzeltiriz.

Bir cevap yazın