Değerli Okurlar,
Devlet gücünü elinde bulundurma ayrıcalığından yararlanan iktidar elinden geleni yaptı ve bir dönem daha yerini korumayı başardı. Cumhur İttifakı, hem TBMM’de çoğunluğu elde etti hem de Cumhurbaşkanı adayını ikinci turda seçtirdi.
Seçim sonucu, iktidarın bu kez değişmesini gerçekten ummuş pek çok muhalifi derinden sarstı. Öyle ki, dergimizin bu sayısına yazı yazmak isteyenlerin sayısında ciddi bir düşüş oldu. Pek çok yazar dost, yazacak “havada” olmadığını öne sürerek bu kez kendisini pas geçmemizi istedi. Nitekim bu sayımız, hiç olmadığı kadar az sayıda makale içeriyor.
Öte yandan, sunduğumuz yazıların hepsi de seçim ve seçim sonuçları sorununa odaklanıyor. Dolayısıyla, makaleleri konularına göre gruplandırarak bölümlere ayırma gereği duymadık.
Dergimizin bu sayısı, veri analisti Filiz Aydın Koç’un seçim sonuçlarını farklı yönlerden enine boyuna analize tabi tutarak okura akla gelebilecek hemen her alanda fikir veren ve bol tablo ve grafikle bezenmiş makalesiyle başlıyor. Rasim Şişman, olumsuz seçim sonuçlarının nedenlerini, rekabetçi otoriter sistemin yarattığı eşitsiz ortama Millet İttifakı’nın hatalarının da eklenmesine bağlayan makalesinin sonunda muhalefet bünyesinde belirecek olası tartışmalara değiniyor. “Şimdi neler yapılmalı?” sorusuna, güncel görüşleri dışında ayrıca 2014 yılında yazdığı bir makale aracılığıyla da yanıt getiren Ercan Karakaş, yazısının son bölümünde yurtdışı seçmenlerle ilgili bazı konuları ele alıyor. Erol Kızılelma ise, ülkemiz seçmeninin zihin dünyası ile seçimdeki tercihleri arasındaki ilişkiyi irdeliyor ve bu çerçevede “ aydınlanma” ve “ayrımcılık” türünden kavramların altını çiziyor.
Canem Avcı, milli iradenin, seçim öncesi süreçteki adaletsizlikler ve seçim esnasında da türlü hileler yoluyla engellenmiş olması gerçeğine bir hukukçu gözüyle parmak basıyor. Bu seçimlerin, toplumda ırkçılık, faşizm gibi olumsuzlukların kök salmasına yol açacak bir bağnazlık ortamının oluşmasından önceki son seçim olduğunu vurgulayan Babür Atila, bu süreçte nelerin yanlış yapıldığını ve halen yapılmakta olduğunu sergiliyor. Büyük bir düş kırıklığı ile yazılmış makalesinde Aydın Cıngı, oy tercihini bilinen yönde kullanan çoğunluğa, “mevcut durumumuzun ısrarla sürdürülmesinde seçmenin hiç mi kabahati yok?” türünden sitemlerini yöneltiyor. Bu kırgınlık yansıtan yazıdan sonra, seçim sonuçları bir yana ülkenin sosyal yapısında saptanan evrilme sürecindeki iyimserlik veren gidişe işaret eden Haluk Şahin’in makalesini koyduk ki, dergiyi ülkeye ilişkin kötümser bir izlenimle kapatmayalım.
Konjonktüre dönük yazıların tümü tek bölümde verildi ama yine “Sosyal demokrasi” bölümümüze bir yazı ayırdık. Bu bağlamda Sophie Pornschlegel’den Ülkü Sarıca‘nın Türkçeleştirdiği “Sosyal bir Avrupa”yı gündeme getiren ilginç makalesini ilginize sunuyoruz.
Muhalefet ve onun amiral gemisi olan CHP, kızgınlık ve kırgınlıkları bir an önce üzerinden atmalı ve yenilenmiş bir enerjiyle -ve hatta kadrolarla- önümüzdeki yerel seçimlere odaklanmalı. Okurlarımıza da, birer muhalif olarak- bu alanda üzerlerine düşen payı yerine getirebilmeleri için kısa, ama hoş bir yaz tatili dileriz.
İÇİNDEKİLER
14 VE 28 MAYIS CUMHURBAŞKANI VE MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Filiz Aydın KOÇ
NİYE BÖYLE OLDU?
Rasim ŞİŞMAN
2023 SEÇİMİ SONRASINDA NE YAPMALI?
Ercan KARAKAŞ
AYRIMCILIK VS. VS.
Erol KIZILELMA
SEÇİM Mİ, HİLE YUMAĞI MI?
Canem AVCI
YENİLDİK AMA EZİLMEDİK…
A.Babür ATİLA
14 MAYIS PARLAMENTO VE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÜZERİNE SAHADAN BİR DEĞERLENDİRME
Yavuz OKÇUOĞLU
”FERASETLİ” SEÇMEN, ”MARİFETLİ” İKTİDAR
Aydın CINGI
SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE ”ONLAR” VE ”BİZ”
Haluk ŞAHİN
SOSYAL BİR AVRUPA, SOL ÜTOPYA MI YOKSA GERÇEKÇİ BİR SENARYO MU?
Sophie PORNSCHLEGEL