Resim9

Haluk ŞAHİN – Seçim Sonuçlarına Göre “Onlar” ve “Biz”

AKP ve Erdoğan’ın 20 küsür yıldır “ONLAR şöyle, ONLAR böy­le” deyip aşağı­ladığı ve dışladığı kentli, seküler, cumhuriyetçi ke­sim, iki yenilgiye rağmen bu kez pes etmedi. Hatta kendi gücünün farkına vardı ve bi­linç üretti bile diyebiliriz!

Bilinçsiz yığınlar kuru kalabalıktır. Sonuca bilinçli kitle ve sınıflarla gidilir. Bu kez AKP’nin “0nlar”ına karşı güçlü bir “Biz” bilinci oluş­turdular. O bilinçle sandıklara he­yecan ve azimle gittiler. Disiplinli ve kararlı kaldılar. Erdoğan’ın “0NLAR’ı olmaktan hoşnut hatta sevinçliydiler.

Bu bilinç, bu “Biz” olma ruhu, 20 yıllık popülist kutuplaştırma politikalarının sonucudur.

Ve çok uzak olmayan bir zamanda Türkiye’yi değiştirecektir!

Yeni bir dönem

Yeter ki, korunsun ve geliştirilsin. CHP, bu bilincin muştucusu ve ilk dalgası olan Gezi uyanışından yararlanamamıştı.

O yılarda kaç kez “Ey analog Ankara, bu dijital çocuklara safla­rınızda yer açın!” diye yazmıştım. CHP’de emekli olmayı kadro ve yaş meselesi sayan analog bürokrat ruhlu kadrolarla yola devam edil­di. Yüzde 25’te takılıp kalmalarının sırrı da budur. Önümüzdeki iki yıl içinde en az bir, büyük olasılıkla iki seçim var. Yerel

seçimle genel seçimin birleştiril­mesi bir olasılıktır. Dün dün ile git­ti. Mayıs bilinçlenmesinden sonra Türkiye yeni bir siyasal iklime gir­miştir. Demir sıcakken dövülür ve soğumaması için körüklere asıl­mak gerekir.

Üretici ve yaratıcılar nerede ise…

Yeni siyasi dönemin en önemli özelliği ülkenin üretici ve yaratıcı kesimlerinin açıkça değişimden yana taraf almalarıdır. Bunların ülkenin Batı’sında ve sahillerde yo­ğunlaştıklarını görüyoruz. Ülkede üretimin yüzde 66’sının gerçek­leştiği kentlerde Kılıçdaroğlu önde çıkmıştır. Yüksek teknoloji oradadır. Amerikalıların deyişiyle “the brightest and the best’ yani en parlak ve üstün zekalılar orada yaşamakta, hayata katılmaktadır.

Bu üçte iki aynı zamanda göç a­lan illerdir. Erdoğan’ın kazandığı üçte bir ise ülkenin en durağan, geri kalmış, verimsiz, göç veren yerleridir. Erdoğan’ın yüzde 70 oy aldığı Çankırı’yı Kılıçdaroğlu’nun yüzde 70 oy aldığı illerle karşılaş­tırın. Geriyi ve ileriyi, bugünü ve yarını görebilirsiniz.

Sosyo-ekonomik ve demografik olarak Türkiye’nin gidiş yönü bel­lidir. Kuşkusuz bu siyasal olarak da böyledir. Türkiye çağın iste­diği yönde değişecektir. Yeter ki Mayıs’ta üretilen bilinç pörsüme­sin. Yeter ki ”Biz”lik bilinci canlı tutulsun.