Türkiye’de belediyeler sanat ve kültür alanını iyi yönetemiyorlar. Elbette ki istisnalar, iyi örnekler var; fakat bu örnekler azınlıkta kalıyor ve kaideyi bozmuyor. Bir kere bir alanı iyi yönetmek için öncelikle o alanı önemsemek, o alanın iyi yönetilmesi gerektiğinin farkında olmak gerek. Bizim ülkemizdeki çoğu il ve ilçe belediyesi zaten daha bu ilk adımda sınıfta kalıyor.
Esasen Türkiye’de kültür ve sanat, hiçbir zaman merkezi yöneticilerin de yerel yöneticilerin de öncelikleri arasına girmeyi başaramıyor. Bu cümledeki özne-yüklem eşleştirmesi okuru yanıltmamalı; bu durum, sanatın ve kültürün başarısızlığı değil elbette! Sanat ve kültüre, her zaman, ana yemekten sonra sofraya gelen meyve tabağı gözüyle bakılıyor. Meyveyi aslında herkes sever, ama sofrada olmasa da kıyamet kopmaz. Benim bugüne kadar birçok defa yazdığım, bir şekilde görüşme fırsatı bulduğum siyasetçilere söylediğim ve derslerimde de anlattığım gibi, her daim “çok önemli” konularla meşgul olan en tepe görevdeki siyasetçilerin sanat ve kültürü ajandalarında üst sıralara taşımasını beklemiyoruz illa ki.
İdeal olan, kendini gerçekten bu alana adamaya gönüllü, tüm mesaisini ilgili konulara harcayacak, sanat ve kültür yönetiminde uzmanlaşmış kişilerin yönetim kadrolarına dahil edilmeleri. Kültür müdürlüklerinin başına yerel sanat ve kültür politikaları ve yönetimi konusunda yetkinlik sahibi kişiler getirildiğinde ve bu kişiler, yine alanında uzman sanat danışmanlarıyla birlikte çalıştıklarında zaten şu an olduğundan çok daha güzel tablolar oluşacaktır. Her uzman kendi yoğurt yiyiş biçimiyle iyi bir plan çizecek ve uygulayacaktır. Ben bu yazımda bir örnek teşkil etmesi bakımından yeni dönemde böyle bir görevde bulunan bir kişinin yapabileceklerini kendi penceremden adım adım anlatmaya çalışacağım. Burada yazılanlar, bu konuda bir yol haritasına ihtiyaç duyan yerel yöneticiler için bir nevi kontrol listesi olarak kabul edilebilir.
- İl veya ilçede yaşayan sanatçıları, kültür profesyonellerini, sanat ve kültür ile ilişkili konularda çalışan sivil toplum kuruluşlarını tespit et. Hepsini tek tek ara ve yeni dönemde söz konusu bölgede kültür sanat alanını hep birlikte yönetmek niyetinde olduğunu belirt. Tüm bu kişileri toplantıya çağır. Kişi listesinin yoğunluğuna bağlı olarak herkes tek bir toplantıda bir araya getirildikten sonra daha küçük gruplar halinde toplantılar düzenlenebilir. İlk dönem toplantısını –veya toplantılarını- bir(er) tanışma ve arama toplantısı olarak düşün. İşin uzmanlarının o güne kadar yaşadıkları o bölgede kültür sanat anlamında ne gibi eksiklikler gördüklerini, ilerisi için neler hayal ettiklerini anlamaya çalış. Bundan sonrası için birlikte çalışmaya gönüllü olmaları için motivasyon sağla. İçlerinden gerekli sayıda ve farklı alanlardan sanat danışmanları belirle. Dürüst ol, samimi ol, gerçekten dikkate al ve önemse, “mış gibi” yapma!
- Bu kişilerle yapacağın sonraki toplantılar öncesinde bir “ön hazırlık” yap. Türkiye’de ve dünyada kültür ve sanat anlamında iyi yönetilen belediyelerin çalışmalarını incele. Bu belediyelerin hangi konu başlıklarında projeler ürettiklerini tespit et. Varsa raporlarını oku. Bu projeleri kurgulayan ve uygulamaya koyan insanlarla randevulaş ve yüz yüze görüşmeler yap. Yerel kültür sanat yönetimindeki başarılarının anahtarlarını anlamaya çalış.
- Kendi bölgeni araştır. Bölgenin kültür sanat altyapısı nedir? İyi örneklerde tespit ettiğin projelerden hangileri senin bölgende uygulanmaya uygun? Veya ne gibi revizyonlar yapılarak uygun hale getirilebilir? Altyapı araştırmasına paralel olarak talep araştırması yürüt. Bölgende yaşayan insanların kültür sanata yönelik tercihlerinin, eğilimlerinin, beklentilerinin neler olduğunu iyi bir saha araştırması yaparak anlamaya çalış. Kültür ve sanatın izleyicileri -veya potansiyel izleyicileri- olan bölge halkıyla ilişkilerini her zaman sıcak tut ve tüm planlamalarında katılımcı yaklaşımı benimse.
- Dijital medyayı etkin bir iletişim aracı olarak kullan. Bu bağlamda, yukarıda sözü geçen araştırmalara daha fazla katılım sağlamak, belediye bünyesinde yürütülen çalışmaları bölge halkına anlatmak, etkinliklere katılım sağlamak gibi birçok konuda dijital medyanın önemini göz ardı etme. Bu konunun uzmanlarından destek al. Bu arada not edilmelidir ki, dijital medya konusunda uzman geçinen çok insan var; ama dijital medyanın sundukları, avantajları, artıları, eksileri sürekli değişiyor. Bu nedenle bu konunun gerçek uzmanları bu değişimleri günü gününe takip edip uygulayabilenlerdir.
- Dijital medya için periyodik olarak içerik üretmek üzere belediye bünyesinde mini bir video/fotoğraf stüdyosu kur. Günümüz teknolojisiyle bunu yapmak çok zor değil, belediye içindeki küçük bir oda bile işini görür. Bu stüdyoda çalışmak üzere varsa ilçedeki, yoksa çevre ilçelerdeki üniversitelerin sinema-TV ve medya bölümlerinden son sınıf öğrencilerini stajyer olarak davet et. Böylelikle hem öğrenciler için pratik yapma imkanı sağlanmış hem de belediyenin görsel içerik üretme işi ekonomik şekilde halledilmiş olur.
- Sadece sinema-TV bölümü öğrencilerine değil sanat ve yaratıcılık ile ilgili bölümlerde okuyan tüm öğrencilere öğrendiklerini uygulayabilecekleri fırsatlar yarat. Bunun için öncelikle ilçende hangi sanatsal alanlarda eğitim alan öğrencilerin yoğunlukta olduğunu tespit et. İlgili bölümleri içeren üniversite ve meslek liselerinin yöneticileriyle görüş, onların ihtiyaç ve taleplerine göre bir planlama yap.
- Sanatı ve yaratıcılığı sokağa taşı. Örneğin sokaklarda halkla buluşmaya gönüllü performans sanatçılarını bölgeye davet et ve performansları için onlara alan aç.
- Kültür sanatın her dalında amatör üretimi ve performansı yaygınlaştırmak üzere atölye çalışmaları ve kurslar organize et. Kursların bitiminde katılımcıları öğrendiklerini uygulamaya dökmeleri için teşvik et, ürettikleri eserleri sergileyecekleri ortam yarat.
- İyi bir kültür sanat tüketicisi olmak, kültür sanatın farklı alanlarıyla daha küçük yaşlarda ilişki kurmakla, bu alanlara aşinalık kazanmakla ilgilidir. Bu nedenle çocuklara yönelik kültür ve sanat eğitimini her şeyden çok önemse ve çocuklara yönelik özel eğitimler ve etkinlikler düzenle. Çocukları sık sık kitapla, müzikle, resimle, tiyatroyla, sinemayla buluştur.
- Bölgede zaten var olan amatör veya yarı-profesyonel sanatçı ve sanatçı gruplarının eserlerini ve performanslarını sergilemeleri, topluma ulaşmaları için olanak yarat. Bu desteği profesyonel olup kültür ve sanatın ana akım mecralarında yer bulamayan sanatçı ve gruplar için de sağla.
- Kültür ve sanatın her alanında çeşitli üretimleri topluma ulaştırmak üzere çalışmalar yürüt. Örneğin günümüzde medyada çok fazla yer alamayan müzikal türleri, büyük sinema salonlarında gösterime giremeyen filmleri, kendine ait bir salonu olmayan alternatif tiyatro topluluklarını bölge halkıyla buluşturacak etkinlikler planla.
- Gençlerin sanata ve edebiyata ilgisini artırmak için ilçedeki okullarda farklı müzik türlerinde eserler sergileyen müzik grupları kurulmasını, edebiyat, sinema, tiyatro kulüpleri kurulmasını teşvik etmek üzere yarışmalar ve festivaller organize et. Bu konuda bölge okullarının yöneticileriyle birlikte hareket et.
- Brecht’in “Bütün sanatlar tek ve biricik olan yaşama sanatına hizmet eder” sözünden hareketle “hayatı bir sanat olarak” yaşamak fikrini benimse ve topluma benimsetmeye çalış. Somut bir örnek olarak, bu anlayışın yerleşmesi için değerli oyuncu Tamer Levent’in başlattığı Sanata Evet kampanyasını ilçende tanıt ve yaygınlaştır.
- Kültür ve sanatın bölgenin tüm kılcal damarlarına kadar işlemesi için mahalle etkinlikleri düzenle. Örneğin, Türkiye’nin farklı mutfaklarından yemeklerin yapılıp mahalle halkıyla paylaşılacağı, farklı yörelerin müziklerinin icra edileceği, mahallelilerin kültürün salt tüketicileri olarak değil üreticileri olarak da yer alacağı şenlikler organize et.
- Siyasiler tarafından çok önemsenmediği ve gündeme taşınmadığı için halk tarafından da çok fazla farkında olunmayan kültür politikaları meseleleriyle ilgili farkındalık kampanyaları yürüt. Bu kampanyalar kapsamında, sözgelimi halkın ilgisini çekecek yaratıcı videolar, görseller ve metinler hazırlayarak bunları hem çevrimiçi hem çevrimdışı mecralarda halka ulaştırma, kültür politikası uzmanlarının halkı bilgilendireceği seminer, forum vb. etkinlikler düzenleme düşünülebilir. Böylelikle kültüre katılım, miras alanlarının korunması, kültürel çeşitlilik, kültür odaklı sürdürülebilir kalkınma gibi uluslararası kültür politikası gündeminin üst sıralarında yer alan konular hakkında toplumun bilinçlenmesine katkı sağlanmış olur.
Bu liste daha da zenginleştirilebilir elbette. Önemli olan, başta da söylediğim gibi, kültür sanat alanının profesyonelleriyle birlikte hareket etmek, onların tecrübe ve vizyonlarından yararlanmak; öte yandan bölge halkının ihtiyaç ve eğilimlerini de dikkate alarak onların kültürel beğeni ve tüketim yelpazesini olabildiğince genişletecek bir planlama yapmak ve uygulamaktır. Yeni dönemde tüm belediyelerde sanat ve kültür yönetiminin bambaşka bir anlayışla gerçekleştirilmesi umuduyla, seçilen tüm yerel yöneticilere tebriklerimi sunarım.
*Funda LENA
Dr., Kültür Ekonomisti
fundalena@yahoo.com