2010 yılından bugüne Türkiye’de yaşanan 4 seçim sonucunu karşılaştırmalı olarak ele aldığım çalışmamda “Ortanca Yaş” değişkeni çok dikkat çekiciydi. Ortanca yaş, analiz etmeye çalıştığım hemen her değişkenle (kent-kır nüfusu, seçmen sayısı, işsizlik sayısı, seçim sonuçları vb. gibi) doğrudan bağıntılı bir değişken olarak beliriyor.
Bu yazıda “ortanca yaş” kavramı üzerinde durmak ve ülkemizde bugün ve yıllara göre ortanca yaşın ne olduğunu ve daha sonra, karşılaştırma yapmak amacıyla, Avrupa ve dünyada ortanca yaşa ilişkin kısa bilgiler verdikten sonra “Ortanca Yaş Ve İşsizlik,” “Ortanca Yaşın Kent-Kır Nüfusu ve Seçmen Sayısı İlişkisi” ile “Ortanca Yaş ve Seçim Sonuçları İlişkisi” üzerinde durmak istiyorum.
Türkiye’de bugünkü ve geçmişteki ortanca yaş
Bir ülkenin ortanca (medyan) yaşı, tüm ülke vatandaşlarının yaşlarının toplamının, toplam nüfusa bölünmesi ile bulunuyor. Ülkemizde ortanca yaş TÜİK tarafından 2000 yılına kadar “genel nüfus sayımları”na göre, 2007’den itibaren ise Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre hesaplanmaktadır. Ülkemizin 2013’teki ortanca yaşı 30,4’tür. 2012 yılında ise 30,1 idi. Aşağıdaki ilk tabloda, geçmiş yıllara göre ortanca yaşa1 bakıldığında yükselmenin seyri görülmektedir. 1980 yılında 19,9 olan ortanca 2013 yılı itibariyle 30,4’e yükselmiştir. Diğer tabloda, 2013 yılında NUTS-1 bölgelerine göre ortanca yaş verilmiştir. Burada, doğudan batıya gittikçe ortanca yaşın arttığı görülmektedir.
Türkiye’nin bölgelere göre ortanca yaşına baktığımızda aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi Doğu bölgelerinde (Güneydoğu, Kuzeydoğu, Ortadoğu Anadolu) ortanca yaş Türkiye ortalamasının altına düşmekte, Batı bölgelerinde (Batı Anadolu, Batı Karadeniz, Batı Marmara, Doğu Marmara, Ege) ise Türkiye ortalamasının üzerine çıkmaktadır. Yine Akdeniz bölgesinde bazı illerde Türkiye ortalamasının altına düşmektedir. Ortanca yaşa illere göre baktığımızda, 2012 yılı itibariyle en yaşlı ve en genç illerin ortanca yaşları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Türkiye’nin ortanca yaşı doğal bir seyir içinde yükselmektedir. 2023 için öngörülen nüfus, TÜİK hesaplamalarına göre 84.247.088 kişidir. Bu yükseliş, 2050 yılına kadar yavaş bir artış göstererek en yüksek değerini 93.475.575 kişi ile bu yılda alacaktır. 2050 yılından itibaren düşmeye başlayacak olan nüfus, 2075 yılında 89.172.088 kişi olacaktır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, Avrupa ülkelerinin ortanca yaşı, 1980’den, 2010’a kadar 7,6 yaş daha yaşlanmıştır. Türkiye’ye aynı yıllar içinde baktığımızda 1980’de 19,9’dan, 2010’da 29,2’ye gelerek, 9,3 yaş daha yaşlanmıştır. Kuşkusuz ülkemizde doğum hızının daha yüksek olması, ülkemizdeki ortanca yaşın göreceli olarak daha az artmasına etki etmiştir. Dünya değerleri ile kıyasladığımızda ise ülkemizin ortanca yaşının yaklaşık olarak eşit düzeylerde olduğu görülmektedir.
Ortanca yaş ve seçim sonuçları ilişkisi
Karşılaştırma yapacağımız seçimler, son beş yılda yapılan, 2010 Referandumu, 2011 Genel Seçimleri, 2014 Yerel Seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıdır. Ortanca yaş değerleri ile 2010 Referandumunda 81 ilin “Evet” ve “Hayır” oyları birlikte değerlendirildiğinde, ortanca yaş arttıkça “Evet” oyları azalmakta “Hayır” oyları artmaktadır. Ortanca yaş, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Türkiye ortalamasından 10 yaş daha düşük; Batı ve Akdeniz bölgesinde ise ortalamadan yaklaşık 8 yaş daha yüksektir.
2011 Genel Seçiminde, ortanca yaş arttıkça AK Parti oyunun kısmen arttığı, CHP’nin oyunun belirgin bir yükselişe geçtiği görülmektedir. 2014 Yerel Seçimlerinde ortanca yaş arttıkça CHP’nin ve MHP’nin oyunun arttığı saptanmaktadır. CHP’nin oyu MHP’ye göre daha fazla artış gösterirken, AKP’nin oyunun hemen hemen sabit kaldığı gözlemlenmektedir.
2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçları ortanca yaşa göre değerlendirildiğinde ortanca yaş arttıkça Erdoğan’ın ve İhsanoğlu’nun oyları artış göstermektedir. Ancak, İhsanoğlu’nun oylarında daha keskin bir artış izlenirken, Erdoğan’ın oylarında daha dengeli bir artış görülmektedir. Demirtaş’ın oyları ise ortanca yaş arttıkça keskin bir şekilde düşüş göstermektedir.
Ortanca yaş, kent-kır nüfusu, seçmen sayısı; işsizlik ve ortanca yaş ilişkisi
Türkiye’nin 2013 nüfusu tam olarak 76.481.856’dır. Nüfusun %78’i kent nüfusu (59.302.903) %22’si ise kır nüfusu (17.178.953)’dur. Nüfusun %69’u seçmendir (52.894.115). Ortanca yaş ve “kır” nüfusunun ilişkisine bakıldığında, ortanca yaş azaldıkça kır nüfusunun arttığı görülmektedir
“İşsiz,” toplumda çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlere denilmektedir. “İşsizlik oranı” ise işsizlerin toplamının, toplam işgücüne oranı ile hesaplanmaktadır. Toplumlarda sosyo-ekonomik gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri işsizlik oranıdır. Türkiye’de işsizlik oranının en düşük olduğu il Karaman (%4,2), en yüksek olduğu il ise Batman’dır (%23,4).
Ortanca yaş ile işsizlik oranı ters orantıdadır. Ortanca yaşın yüksek olduğu Batı ve Akdeniz bölgelerinde sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi daha yüksek olup işsizlik azalmaktadır. Ortanca yaşın düşük olduğu Doğu bölgelerinde bunun tersi bir durum söz konusudur.
Sonuç
Yukarıdaki analizlerden de görüldüğü üzere ortanca yaşın etkisinin çok boyutlu ve net olduğu görülmektedir.
Ortanca yaş azaldıkça;
¨ Nüfus Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine kaymakta,
¨ Kayıtlı seçmen sayısı azalmakta,
¨ İşsizlik artmakta,
¨ Eğitim düzeyi düşmekte,
¨ İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi düşmektedir.
¨ Siyasal partiler açısından; AK Partinin oyları kısmen artmakta, HDP/ BDP’nin oyları artmakta, CHP’nin oyları hızlı bir düşüş göstermektedir.
Ortanca yaş arttıkça,
¨ Nüfus Batı bölgelerine ve Akdeniz bölgesine kaymakta,
¨ Kayıtlı seçmen sayısı artmakta,
¨ İşsizlik azalmakta,
¨ Eğitim düzeyi artmakta,
¨ İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi artmaktadır.
¨ Siyasal partiler açısından ise AK Parti’nin oyu azalmakta, CHP’nin oyun ciddi artışa geçmekte, HDP/BDP’nin oyu ise düşmektedir.
Ortanca yaş Avrupa ve dünya değerleri;
¨ Ülkemizin ortanca yaşının dünya ortalama değerlerine yakın olduğu görülmektedir.
¨ Avrupa ortanca yaşı ise ülkemizden oldukça yüksektir.
¨ Önümüzdeki yıllarda da ortanca yaş, Türkiye, Avrupa ve Dünya için yapısal olarak kendi eğilimlerine göre yükselişini sürdürecektir.
*Filiz Aydın Koç,
İstatistikçi
Yerel Yönetimler Uzmanı,
filizaydinkoc@gmail.com