Aşk ve Devrim
Serkan Acar, Aşk ve Devrim ile, ilk uzun metraj denemesini sol yumruğunu havaya kaldırarak izleyicilerin beğenisine sunuyor. Kemal yirmilerinin başında idealist bir üniversite öğrencisidir. Bir gün radyoyu açar ve bütün hayatı değişir.
Haberleri dinlerken, halkların eşitlik ve refah içinde yaşama ideali uğruna insanların öldüğü; kendisinin de bizzat savaştığı sosyalist sistemin bizzat sosyalistler tarafından yıkıldığını öğrenir. Kemal, devrimci ruhuyla mücadeleyi sürdürmekte kararlıdır; ancak hiç ummadığı bir anda aşk kapısını çalar.
Artık Kemal, bir yanda gönlünde yanan ateş bir yanda devrim aşkıyla oradan oraya sürüklenmeye başlar.
Darağacında Üç Fidan
‘’Bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.” Deniz Gezmiş (6 Mayıs 1982 sabahı)
“Darağacında üç fidan”ı okumayan okumamış olanları gördükçe kitabı tanıtma yolunda daha çok çaba harcamak gerektiğine düşündüm. Bu memlekette doğru söyleyeni keşke dokuz köyden kovsalar; bir zamanlar asıyorlardı. Bu nedenle Nihat Behram’ın yazdığı daha doğrusu Deniz Gezmiş’in “yaz Nihat” dediği bu güzel kitabı okumak bence gerçekten önemli.
Darağacında Üç Fidan, aslında Nihat Behram’ın yazı dizisiydi. Sonra, Mayıs 1976’da kitap olarak yayımlandı. Yazı dizisi döneminde de kitap olarak yayımlandıktan sonra da, hemen hemen her gün toplatılma ve ağır cezalık dava ve riskiyle karşı karşıya kaldı. Darağacında Üç Fidan, tabii bir Türkiye gerçeği olarak, sonunda yasaklandı. Basılıp dağıtılan ilk altı baskıdan raflarda kalanlar da toplatıldı. Yedinci basımının kurşun dizgileri baskı makinesinden sökülerek el konuldu.
Kitap toplatılırdı ama düşünceler toplatılamazdı. Nitekim kitap, 1980’li ve 1990’lı yıllarda gençler arasında başka kitapların içine konularak gizli gizli okunmaya devam etti. Nihat Behram hakkındaki davalar ise sıkıyönetim mahkemelerine devredildi. Nihat Behram’ın sürgün hayatı da bu şekilde başladı, 1980 yılında yurtdışına çıktı ve politik sürgününü 17 yıl boyu yaşadı.
“Darağacında Üç Fidan”, daha sonra 1988 yılında, “Yürekleri Şafakta Kıvılcımlar” adıyla yeniden yayımlandı; ama tabii ki tekrar toplatıldı. Çok uzun süren hukuk mücadelesi yıllarca devam etti. Savunma inatla anlatmaya çalıştı: “Bu çocukları siz asmadınız mı? Bunu zaten herkes bilmiyor mu? Bu sadece bir kitap; korkmayın koltuğunuzu sarsmaz” denip duruldu. Her zamanki gibi süreç çok uzadı, ama sonunda kitap için beraat kararı çıktı; Nihat Behram da Türkiye’ye geri döndü.
Darağacında Üç Fidan, 1998 yılında Everest Yayınları tarafından yeniden basılarak dağıtıldı. Kitap hala en çok okunanlar arasında. Halk üç fidanını unutmadı.
*Benan AKA,
Yazar,
benanaka7@gmail.com