Online Eğitim (2)

Sevil Becan – Genel Seçim Stratejisini CHP’li Belediyelerin Başarısı üzerine İnşa Etmek

sevil-becan

 

 

 

 

 

 

30 Mart yerel seçimleri, gerek görsel malzemeleri gerekse sözlü –yazılı iletişimi, boy boy parti genel başkanlarının resimleri ve söylemleri dikkate alındığında, yerel seçimden ziyade genel seçim atmosferinde yaşanmıştı. AKP özellikle tam sayfa ilanları ile geçen on bir yıldaki icraatlarını anlatırken, örneğin eğitim ile ilgili ilanda cılız bir cümleyle belediyelerinin üniversite öğrencilerine verdiği burslara değiniyordu. Ülke çapında belediyelerdeki hizmetlerini öne çıkartarak 2002’de iktidara gelen ve hükümeti kuran AKP, 30 Mart seçimlerinde ise tersini yapıyor; bu kez hükümetteki icraatlarını sergileyip belediye seçimlerinde oy kazanma stratejisine yöneliyordu.

30 Mart öncesi seçim kampanyaları

AKP devletin tüm olanaklarını yasal ve/veya yasa dışı yöntemlerle kullanarak, havuz medyasını ve havuz kenarından nemalanan medyayı seferber ederek, asimetrik ve haksız bir seçim kampanyası yürüttü. Sosyal medyada yasak ve sınır tanımadan, yasaları çiğneyen filmler kullanarak seçmenin rasyonel karar vermesini her türlü yolu deneyip engelledi.

Seçim süreci kutuplaştırma mekanizmaları o denli hızlı ve acımasızdı ki, vatandaş belediye başkanı adaylarını değil parti liderlerini, hele AKP liderinin gün boyunca sesini kaybedecek kadar kendini kaybettiği konuşmalarını izlemişti. Oysa Gezi ile başlayan ve kendiliğinden tüm ülkeye yayılan bilinçlenme ve şehrine, yöresine sahip çıkma arzusu, yeşil dokuyu koruma bilinci belediye seçimlerinde ana tema olmalıydı. Katılımcılığı, toplumun en az yarısı bilinçli olarak savunuyor ve hak olarak, belki de sorumluluk olarak istiyordu.

Üstelik Gezi deneyimi ile halkın demokratik, katılımcı belediyecilik anlayışında beklentileri yükselmiş; saydamlık, hesap verebilirlik, hukuka uygunluk gibi kriterler ön plana çıkmaya başlamıştı. Özetle söylemek gerekirse, sosyal demokrat belediyecilik anlayışının olumlu yönde çokça tartışılacağı bir süreç oluşması için şartlar son derecede uygundu. CHP’li belediyelerin onca başarıyla yönetilen katılımcı belediyecilik örneği varken, onların halkın beklentilerine uygunluğu ön plana çıkarılabilecekken; halk, hükümet icraatlarını ve liderlerin meydan toplantılarındaki yüksek perdeden konuşmalarını dinlemek zorunda kalmıştı.

Önümüzde yine bir seçim; genel seçim ve belki de büyük bir şans var

AKP’yi iktidara taşıyan süreç bu kez CHP’nin elindedir. Muhalefet partilerini beceriksizlikle suçlayanların iki sınırı koruyamadıkları ortadadır. Eskiden güney sınırlarımızdan koyun sürüleri geçerdi, şimdi silahlı düşman çeteleri geçiyor. Her ne kadar aralarında tescilli madrabazlar olsa da, bu iktidarın koyun dahi güdebildiği kuşkulu. Halen sağlam durduğu bölgeler de, belediyelerin iyi çalıştığı veya öyle algılatıldığı bölgeler.
AKP karşısında bu sefer başarılı belediyeleri ve sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile dimdik duran bir CHP var. Yerel yönetimlerin genel politikalara olan katkısını ön plana çıkaran, yerel yönetimlerin halka “dokunan” ve icraatına ilişkin iletişimde “CHP’li belediyeler ile mümkündür” sloganını kullanan CHP, bu süreçte hükümetin oluşturmaya çalıştığı kendisine yönelik “iş yapamaz” anlayışını yıkacaktır. Algıyı yıkmak, elbette, detaylı stratejik planlar hazırlayarak olur. Bunu yapacak akademisyen ve aktif genç kadrolar partinin pek çok biriminde var; fırsat ve görev bekliyorlar.

Toplumun özgürlük, saydamlık, hukukun üstünlüğü ve güçler ayırımı istemlerine dönük olarak sosyal demokrat yerel yönetimlerin oluşturduğu demokratik yerel yaklaşım, CHP’ye bağlanacak ümit ve inancın ötesinde seçim kampanyasını da başarılı kılacaktır.

Genel seçime yönelik başta ekonomi yönetimi olmak üzere, istihdam, eğitim, tarım, sosyal politikalar, özgürlükler gibi temel siyaset alanlarında etkin kampanya düzenlenmelidir. Bu çerçevede siyasal katılım büyükşehir, ilçe belediye başkanları ile sivil toplum örgütlerini de içerisine alacak biçimde artırılarak, temel politika ve projelerin iletişimi ekseninde bir kampanya oluşturulmalıdır. CHP’nin, yerel sorunların çözümündeki katılımcı anlayışının genele yansıtılacağı gösterilmelidir. Yerelde hizmet verebilen ve bunu hakça, adilce yapan CHP kadrolarının, genel seçimden sonra bu başarısını yürütecek dürüst kadrolara ve ulvi heyecana sahip olduğu gösterilmelidir.

İktidarı artık kaybedeceği belirgin olan bugünkü Hükümetin ve Cumhurbaşkanının 2015 Genel Seçimini gerilimli bir havada geçirmeye niyetli olduğu ortadadır. Yıllardır muhalefette olan ve artık kendini bulup toparlanmaya başlayan CHP, yerel başarılarını, belediyecilik hizmetlerini sabırla ve ivedi şekilde halka duyurmanın yollarını hemen bulmalıdır. Ağırbaşlı bir iktidar, halkın isteğidir, Küba’ya cami yapılmasından başka orijinalitesi kalmamış bir iktidar ve onun trolleri, sakin, kararlı, vakur bir CHP ile mücadele edemeyecektir. Belediyecilikteki başarılar, genel seçimlerdeki başarının kaldırım taşlarıdır. CHP’li yerel yönetimlerin demokratik anlayışla gerçekleştirdikleri çok başarılı uygulamaların, bütün engellemelere rağmen genel politikalara olan katkısını ön plana çıkaracak bir seçim kampanyası gerekmektedir. Başarı CHP’nin olacaktır. Kolları sıvayıp çalışmaya başlama vaktidir.

*Sevil Becan
CHP İstanbul AR-GE Üyesi
sevil.becan@atuva.com