SD Dergi 133/134 Çıktı: “Adaletsizliğin Her Hali”

Kapak fotoğrafı: Ekin ÇUHADAR

Sunuş

Değerli okurlar,

İçinden geçtiğimiz dönem, ileride –başka olumsuz özelliklerinin yanı sıra- muhtemelen “adaletsizlik dönemi” olarak da anılacak. O nedenle, dergimizin bu sayısının konusu ve başlığı “Adaletsizliğin Her Hali”. Esasen içerik de bu çerçevede düzenlendi.

İlk bölümde, “adalet” kavramının türlü halleriyle doğrudan doğruya bağlantılı yedi adet makale yer alıyor. Bölüm, Ertan Aksoy ve Canberk Türkeç tarafından derlenemn SODEV Monitör’den sonra, başlığın içerdiği tüm öğeleri gözden geçirdiği ve kapsayıcı olduğu için ilk sıraya koyduğumuz Aydın Cıngı’nın makalesi ile başlıyor. Daha sonra Aysun Gezen, özellikle ekonomik adaletsizliği ve toplumsal eşitsizliği ele alıyor.

Bunun arkasından gelen yazıda Eda Aslı Şeran adalet, hukuk, eşitlik ve merhamet ile eşitsizliğin, adaletsizliğin türlü halleri üzerine çarpıcı örnekler sunuyor. Nuray Yılmaz, her birimizin içinde oluşan “adalet kavramı” ile insanın “insanlaşma” süreci arasındaki ilintiyi sergiliyor. Akademik özgürlüklerini kullananların başlarına gelenleri, Leyla Şimşek-Rathke Barış Akademisyenleri örneğinde somutlayarak açıklıyor. Pandemi sürecinde sağlıkta adaletsizliği ise Erdal Kart, sağlığa erişim ve sağlıkçıların durumu açısından inceliyor. Bölümün sonunda da Gökçe Gökçen’in, gençler için adalet ve beyin göçü konularına ışık tutan makalesi var.

Bu sayıda röportaj yazımızın konuğu “adalet” konusundaki yetkinliğiyle bilinen bir kişi: Mehmet Durakoğlu. Durakoğlu, bizi dört soru ve dört yanıt çerçevesinde adalet krizi, yargı bunalımı konularında ve mevcut güvensizlik ortamından nasıl çıkılıp güvenin nasıl yeniden tesis edilebileceği hususunda aydınlatıyor.

Farklı sosyal kategorileri ve bunların karşılaştıkları adaletsizlikleri ele aldığımız bölümde üç yazı var. İlk makalede Yelda Karadağ, gençliğin eğitim sürecinde ve geleceğe ilişkin olarak çaresiz ve perspektiften yoksun bırakılmış olduğu gerçeğini dikkatlere sunuyor. Daha sonra Elmas Arus dezavantajlı sosyal kategorilerden Romanların ve özellikle Roman çocuklarının eğitime erişim sorunlarını irdelerken; Sezgin Kartal da kağıt toplayıcıların uğradıkları vicdana sığmaz ayrımcılık ve haksızlıkları gözler önüne seriyor.

Son bölümde üç serbest yazı yer alıyor. Bunların ilkinde Babür Atila, ilkel insanla uygarlaşmış insanın farkını ve bunların toplumumuz bünyesindeki iç içeliğinin yarattığı sorunları sergiliyor. İkincisi ise, Mehmet Şakir Örs’ün Şili örneğinde solun neoliberal akımla yarım yüzyıllık savaşımını anlatan makalesi. Sayının son yazısı, Nezih Okur’dan “CHP-sosyal demokrasi” ilişkisi bağlamında “sosyal demokrasi” bölümüne de konulabilecek nitelikte olan, CHP’de parti içi seçim süreçlerini ele alan makale.

Okur, karşısına bundan böyle iki ayda bir çıktığımızı fark etmiş olsa gerek. İçinde bulunduğumuz “umutlu bekleyiş” sürecini hiç değilse yazmaktan ve okumaktan beslenerek geçirelim. Hepimize Omikron’suz günler dilerim.

Kapak Fotoğrafı: Ekin ÇUHADAR

İçindekiler

#SODEVMONİTÖR
Ertan AKSOY
Canberk TÜRKEÇ

“Adalet”in Adı Yok
Aydın CINGI

Eşitlik Yoksa Adalet de Yok
Aysun GEZEN

İyileştiren Adalet
Eda Aslı ŞERAN

İçimizdeki Adalet
Nuray YILMAZ

Oyalama Komisyonu’nun Tezgahından Geçildi (!)
Leyla Şimşek RADHKE

Pandemide Sağlığın Adaletsiz Hali
Erdal KART

Gençler İçin Adalet: Beyin Göçü Sorununu Nasıl Aşacağız?
Gökçe GÖKÇEN

Söyleşi:  Mehmet Durakoğlu

Geleceksiz Bırakılan Gençlik ve Derin Çaresizliği Üzerine Bir Analiz
Yelda KARADAĞ

Roman Çocukların Eğitime Erişiminin Önündeki Engeller ve Çözüm Önerileri
Elmas ARUS  

Modernitenin Adsız Kahramanları: Çöp Toplayıcılar
Sezgin KARTAL

Her Nefes Alışımız Bayramdı…
A. Babür ATİLA

Şili Dersleri: Neoliberalizm, Doğduğu Topraklara Gömülebilecek mi?
Mehmet Şakir ÖRS

Parti İçi Demokrasi İçin  Bir Öneri
Nezih OKUR