ofissizler-kadikoyde

Nurcan Özkaplan – Türkiye’de Serbest (Frilens) Çalışma

* Bu yazı Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin  16.Sosyal Bilimler Kongresinde (Kasım 2019, ODTÜ, Ankara) sunulan makalenin  bir özetidir

Tam zamanlı istihdam ilişkilerinin neredeyse tarih olduğu, yarı-zamanlı, kısa süreli sözleşmeye ve performans değerlendirmesine bağlı, mavi, beyaz ve pembe yakalıları çalışanların çoğunluğununun işlerini temsil eden; geçici çalışma, bilgi ve iletişim teknolojilerine(ICT) dayalı mobil çalışma, ortak çalışma, portföy çalışma, evden çalışma, parça başı çalışma, frilens çalışma gibi esnek ve eğreti istihdam biçimlerinin gittikçe yaygınlaştığı bir işgücü piyasasından söz edebiliriz.

Yeni istihdam ilişkileri ya da yeni işlerin tanımı ve kapsamları konusunda epeyce bir belirsizlik mevcut; ancak AB’nin yeni istihdam biçimleri için önerdiği çerçeve (Eurofound, 2015:4-6) şöyledir: geleneksel olmayan işyeri -evde çalışma, kendi ofisinden çalışma gibi- ile ICT -bilgi ve iletişim teknolojileri- desteğine  (akıllı telefon, kişisel bilgisayar, internet, uygulamalar vb) sahip olma.  Bu çerçeve yasal durum, toplu sözleşme pratiği, sözleşme tipi, sektör ve meslekten bağımsız olarak tanımlanmıştır. Buna ek olarak;

1)  istihdam ilişkisi standart işçi-patron ilişkisi dışında  serbest çalışan bir kişi ile  bir firma ya da müşteriyle , bir çalışan ile çok sayıda firma ya da müşteriyle  ve çok sayıda çalışan ile çok sayıda firma arasında söz konusudur.

2) Çalışma örüntüleri, sürekli olmayan, aralıklı-fasılalı- ve geleneksel olmayan sabit süreli-çağrı üzerine- olarak sınıflandırılmaktadır ve iş yapma biçimi farklı ve yenidir.

3)Kendi hesabına çalışanlar-serbest- ve küçük ölçekli firmalar arasında ilişki ağı (networking) vardır.

Dokuz farklı istihdam ilişkisi analiz edilmesine rağmen, bazı işler diğerleriyle kesişmekte ve işler arasına çok net farklılıklar koymak zorlaşmaktadır, bir bireyin işi, birkaç grup içinde yer alabilir; zira istihdam ilişkisi bir işçiyle mi, bir serbest çalışanla mı yoksa bir frilens çalışanla mı kurulduğuna göre farklılaşmaktadır.

Frilens çalışma koşulları

Bu makalede, frilens çalışanların çalışma koşulları ve yaptıkları işi nasıl algıladıklarına ilişkin bir çerçeve çizilmeye çalışılacaktır. Frilens çalışma, sabit çalışma mekanının olmayışı, standart işveren-çalışan ilişkisi dışında çok sayıda “müşteri” ile internet, akıllı telefon, diz üstü bilgisayar vb iletişim teknolojileri yoluyla ilişki kurması nedeniyle, hem portföy çalışmaya, hem ortak çalışmaya, hem de ICT’ye dayalı çalışma biçimine benzemektedir. Genellikle vasıflı emek kategorisinde yer alan frilens çalışanları, avukat, muhabir, ara yüz tasarımcısı, basın danışmanı, metin yazarı, çevirmen, gazeteci, avukat, yazılımcı gibi çok geniş yelpazeye yayılan mesleklere sahiptir.

Frilens olarak çalışanların kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Ancak TUİK istatistiklerinde istihdam edilenlerin işyeri durumu ile ilgili veriler görülmektedir. Türkiye geneli için geçerli olan bu istatistiklere göre, 2018 yılında sabit olmayan işyerinde-mobil- istihdam edilenler 1.735 bin kişidir. Bu sayının 1.647 bini erkek, 88 bini kadındır. Görüldüğü gibi mobil çalışanların %94’ü erkektir; kadınların işgücüne katılma oranının %30’lara yakın olduğu Türkiye’de bu sonuç şaşırtıcı değildir.

TUİK istatistiklerinde işyeri durumu “ev” olanlar için 2018 yılında 707 bin kişi görülmektedir; bu sayının 646 bini (%91) kadın, sadece 61 bini erkektir. Ev içi üretimin   cinsiyete dayalı işbölümü gereği kadınlar tarafından gerçekleştiği Türkiye’de istatistiklere yansıyan durum böyledir. Ancak işyeri mobil ya da ev olan istihdam edilenlerin ne kadarının frilens çalıştığını bilemiyoruz. Üstelik bu sayı kır ve kent olmak üzere toplam bir değerdir; frilens çalışanların çoğunluğunun kentlerde yaşadığını varsayarsak, toplam 2.3 milyon kişinin standart işyeri dışında sabit olmayan işyeri ve evde çalıştığı bilgisi bize fikir verebilir. 2018 verileriyle hizmetler sektöründe toplam kentli istihdam 15.7 milyondur; 10.6 milyon erkek ve 5 milyon kadındır. Çok kaba bir hesapla işyeri sabit olmayanlar kent istihdamında %12 gibi bir paya sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Frilens çalışanların bir araya geldikleri “ofissizler” adlı  platform, frilens çalışma koşulları ve öznel değerlendirmeler açısından çok zengin bir içeriğe sahip (www.ofissizler.com). Bu şekilde  kendilerini tanıtıyorlar:

“2015 yılında freelance çalışanlar ve beyaz yakalıların kurduğu Dünyada Mekân’da pek çok toplantı ve atölye yapıldı. Yaptığımız deneyim paylaşımı atölyelerinde bu ağın bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bu tartışmalarla birlikte ofissizlerin sorunlarını konuşabileceğimiz, alana dair ihtiyaçları tespit edebileceğimiz, evden çıkıp birlikte çalışacağımız, fikir üreteceğimiz, meslektaşlarımızla karşılaşabileceğimiz, mesleki bilgilerimizi paylaşıp birbirimizden öğrenebileceğimiz, hepimize iyi gelecek bir dayanışma ağı olarak ortaya çıktı (https://ofissizler.com/ofissizler-kendini-anlatiyor-gazete-kadikoy/)

Frilens çalışanların çoğunluğu üniversite mezunu, erkek ve  yabancı dil bilen nitelikli emek sahibi. Frilens çalışanların büyük bir  bölümü daha önce reklam sektörü, medya sektörü, yazılım sektörü, denetim sektörü  gibi çeşitli alanlarda tam zamanlı standart iş ilişkisini deneyimledikten sonra frilens çalışmayı seçmişler; önceki  işyerlerinde acımasız rekabet, uzun çalışma saatleri ve sıkı iş denetimi belli başlı sorunlar olarak ortaya çıkıyor(https://ofissizler.com/ofissizler-anlatiyor/):

“Reklam sektörünün acımasız ve düzensiz çalışma benim için devam edilebilir düzeyin ötesine geçmişti.  Ben de çözümü giderlerimi azaltacak bir çare olarak İstanbul’dan kaçmakta buldum ve az olan freelance gelirimi yan gelir şeklinde değerlendirerek yeni bir hayat kurma yoluna gittimGökhan, metin yazarı

Bir kısmı standard işlerinde çalışırken ek gelir olarak gördükleri proje bazlı işleri de yapmışlar; sahip oldukları bağlantılar daha sonra evde çalışırken frilens iş bulma şanslarını artırmış, bir kısmı ise işsiz kalınca mecburen yönelmiş:

Sektöre girdiğim zamanlarda bir startup da arayüz geliştirici olarak çalışıyordum. Bir yandan da freelance işler alıyordum. Hep aklımda olan kendi işini yapma motivasyonu ile birlikte tek bir proje üzerinde çalışırken mutlu olmamam ile birlikte ben acaba tek freelance çalışsam nasıl olur düşüncesi belirdi. Startup ekosistemi ve yazılım sektöründen olan iş ağım sayesinde freelance dünyaya daha olay adapte oldum”. Baran, internet sitesi  arayüz geliştiricisi

“Çok da isteyerek tercih ettiği bir durum değildi. Yaklaşık 3 yıl çalıştığım uluslararası bir gazete/web sitesinde ekonomik sorunlar nedeniyle yollarımız en azından medeni bir şekilde ayrıldı. Önce ne yapacağımı bilemedim ancak işsizim diye çok düşük ücretlere emeğimin sömürülmesini istemediğim konusunda nettim. Bir iki iş görüşmesinde tam da dediğim gibi çok komik maaşlar teklif edilince ki işsiz olunca her şartı kabul edeceğin, etmek zorunda kalacağına dair bir algı var ben de en azından gerçekten içime sinen bir iş bulana kadar freelance çalışmaya karar verdim. Önce bir yerle başladım çalışmaya zamanla irtibat kurduğum yerler arttı. Zaten bu şekilde çalışmaya başlayalı çok uzun bir zaman olmadı”. Rabia,gazeteci

Ajanslarda çalıştıktan sonra açıkçası insanların saçma hırslarından yoruldum .Ofis dedikoduları ve herkesin birbiriyle yarıştığı bir dünyaya ait değildim. Ben yalnızca yaratıcı bir biçimde çalışabileceğim bir alan istiyordum. Üstelik bu durum, İstanbul trafiğiyle birleşince yaşam enerjim sönmüştü .Bu yüzden freelance çalışmaya karar verdim. Son 5 yıldır bu şekilde devam ediyorum.”Selma, metin yazarı

Serbest çalışmanın avantajları, kendi öznel algılarının yanı sıra  özgür olma, yaratıcı olma, çalışma saatleri üzerinde denetim şansı, hedef ve patron baskısından kurtulma, boş zaman yaratma ve değerlendirme fırsatı olarak ortaklaşıyor:

Freelance çalışırken dünyanın neresinde olduğunuzu kimse sorgulamaz -yalnızca yaptığınız işe bakılır- çalışma saatlerini tamamen siz belirlersiniz (Acil yapılması gereken işler dışında), hedef baskısı ve patron baskısı yoktur. Bence avantajları bunlardır. Bunun dışında işsiz kalınan bir dönemde parasal ve iş bakımından sizi ferahlatmasa bile boşta kalmanızı engelleyerek psikolojik olarak sizi rahatlatacaktır. Hayatıma sağladığı imkanlardan söz edecek olursak; kendime vakit ayırabiliyorum, yürüyüş yapabiliyorum, iş dünyasının hengamesinden uzak kalıyorum ve stressiz bir hayat yaşıyorum.”. Özkan, basın danışmanı

“Aslında o süreç(frilen çalışmaya karar verme) kendiliğinden gelişti ve beni içine dahil etti diyebilirim. Öğrenciliğim boyunca tam zamanlı işlerde çalışabilecek vaktim yoktu. O süreçte önce yakınlarıma yapmaya başladığım illüstrasyonlar zamanla çeşitli süreli/süresiz yayınlarda ve çocuk kitaplarında yayınlanmaya başladı. Böylece farkında olmadan freelancer olmuştum. Ancak okula devam zorunluluğumun kalktığı bir dönem tam zamanlı bir çalışma deneyimini de yaşadıktan sonra freelancer olarak çalışmanın benim için çok daha doğru ve insani olduğuna karar verdim”. Yeşim, illüstatör, sanatçı.

Ancak, her çalışma ilişkisinde olduğu gibi frilens çalışmanın da belli başlı zorlukları var. Hangi sektörde çalışıldığına bağlı olarak değişen bu zorlukların en önemlisi “yalnızlık ve özgüven kaybı” olarak görünüyor, üstelik frilens çalışmanın en belirgin avantajı olan “iş takvimini göreli olarak daha özgür düzenleme” avantajının, yani özgürlüğün yarattığı bir sorun olarak görülebilir. Çalışma mekanından ve çalışma saatlerinden bağımsız çalışma, iş yoğunluğunun artmasına ve işyerindeki sosyal ortamdan, insan ilişkilerinden mahrum kalarak bir tür yalnızlığa yol açabiliyor. Bu yalnızlığın aynı zamanda mesleki açıdan da motivasyonu azaltıp, mesleği geliştirme ya da farklı yerlerden iş bulma kapasitesini düşüreceği düşünülüyor. Bu durum, bu çalışma biçiminin en önemli çatışma alanı olarak ortaya çıkıyor.

 Ayrıca evde çalışma düzeni oluşturmak ve standart bir işte bir ekibin yapması gereken tüm işleri üstlenmek zorunlu gibi gözüküyor. Temel yaşam giderlerinin karşılanması, kira elektrik vb faturalar gibi düzenli ödemeler, genelde düzensiz, aralıklı, parça başı ücret ödemeleriyle çalışmak söz konusu olduğundan belirli bir stres yaratabiliyor. Genelde işveren/müşteriyle iş sözleşmesi yapılmadığı için ve bu çalışma ilişkisini düzenleyecek bir sistem olmadığı için, kişisel ilişkiler ağırlık kazanıyor. Ödenen ücretin vasıflı, yaratıcı emeğin karşılığı olup olmadığı da çok belirsiz görülüyor, zira frilens işlerde rekabet çok yüksek; ücretler her zaman ödenmiyor:

Her ay düzenli miktarda iş (çeviri, düzelti, yazılacak telifli makale/yazı vb.) alıp teslim etmem lazım. Ancak 2019 Türkiye’sinde bu mümkün değil. Belirsizlikler içerisinde kredi kartı borcu, faturalar, aidat, kiralar gibi masraf kalemlerini yönetebilmek çok stresli. Her ay bu stresle yüz yüze kalıyorum. Taahhüt ettiğim kalifiye fikir işçiliğinin, harcadığım emeğin doğru dürüst karşılığının olmadığını görmek üzücü elbette. Yaptığım/yapabileceğim/yapmak istediğim işlerde/emek alanlarında birim ücretler çok düşük. Piyasa 2019 başından beri özellikle müthiş durgun. İstihdam az. Emek sömürüsü üst seviyelerde. 8 sene önce çıktığım yolculukta hayal kırıklığı yaşamakta olduğumu gizleyemiyorum artık. Yine de pes etmemeye çalışıyorum”. Tunca, çevirmen

“..zamanını planlama sıkıntısı ortaya çıkıyor. Geceleri çalışmayı tercih ediyorum ama bu da gündüz uyumak anlamına geliyor. Gündüz uyuduğunuzda da sosyal yaşamınız darmadağın oluyor. Teslim tarihi belirli işler yaptığım için gün içinde belli bir saatte bilgisayar başında olmam dışarıdan dayatılmıyor ama teslim tarihini geciktirmemek için uykunuzdan feragat ediyorsunuz. Esnek olan uykularımız oluyor nihayetinde. Mesai saatleri iyice muğlaklaşıyor, tatil gününün yerini küçük kaçamaklar, mesela bir saatlik yürüyüşler ya da herkes işteyken gündüz seansında film izlemekler alıyor. Dışarı çıktıysam içimde hep ödevimi yapmamışım gibi bir kaygıyla geçiriyorum zamanı. Her ay bir yerden geçinebileceğim kadar iş alabileceğimin de garantisi yok maalesef; işverenle aramızda genelde bir sözleşme olmuyor. Sağlık konusunda da aynı güvencesizlikle boğuşuyoruz; dışarıdan sigortamızı ödeyebilmemiz için gelirimizin asgari de olsa sabitliğe ulaşması gerekiyor. En büyük alacaklımız devlet, oturduğumuz yerden borçlanıp duruyoruz” .(https://ofissizler.com/ofissizler-ve-ofissiz-calisanlar-hakkinda-yolculuk-gazetesi-roportaji/)

 Freelance çalışma çoğu zaman ara bir form olarak görülüyor. Öğrenciyken yapılan, işsiz kalınca bulaşılan veya ek gelir için yapılan işleri kapsıyormuş gibi anlaşılıyor. Freelance çalışmaya bunlar da dahil tabii ama aslında eksik bir temsil bu. Temsil bu düzeyde kalınca alana özgü hak arama çabaları da beyhude çabalarmış gibi görünüyor. Tercihen veya koşullar zorladığı için hayatını freelance çalışarak kazanan insanlar var ve olacak. Bu artık başlı başına bir çalışma şekli. Bunu vurgulama ve hak arama mücadelesinde sonraki aşamalara geçme ihtiyacı içerisindeyiz “ .(https://ofissizler.com/ofissizler-ve-ofissiz-calisanlar-hakkinda-yolculuk-gazetesi-roportaji/)

*Nurcan ÖZKAPLAN
Emekli Akademisyen, Prof. Dr.,
nurcanozkaplan@gmail.com

Kaynakça

Eurofound(2015), New Forms of Employment, Publications Office of EU, Luxemburg.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/yeni-istihdam-bicimi-olarak-uzaktan-calisma/28457

https://ofissizler.com

https://ofissizler.com/ofissizler-kendini-anlatiyor-gazete-kadikoy/.

https://ofissizler.com/ofissizler-ve-ofissiz-calisanlar-hakkinda-yolculuk-gazetesi-roportaji/