Ahmet GİRE – Bir Garajda Zengin Olmak Mümkün Mü? Yazılımın Mucizesi

Ahmet GİRE
Dr., Siyaset Bilimi
ahmetgire@gmail.com

Microsoft, Google ve Facebook gibi birçok şirketin kuruluş ve büyüyüş hikayesi sosyal medyada ve popüler basında duyulur oldu. Bu şirketlerin neredeyse yoktan var oluş hikayeleri, bir evin boş garajından çıkıp dünyanın her köşesine yayılan ürünleri ve etkileri gerçekten dikkat çekicidir. Bu şirketler temel olarak teknoloji şirketleri olarak bilinir. Daha da daraltmak gerekirse bu şirketlerin temel ürünleri yazılımlardan oluşur.

Bu şirketlerin hikayeleri neredeyse yoktan var edilmişler gibi aktarılır. Popülerleşen bu hikayelerle birlikte yazılım, Ortaçağ’ın efsunlu ilmi olan simyaya benzer biçimde taşı altına dönüştüren “büyü” gibi görülmeye başlamıştır. Hemen herkesin aklında bir fikir vardır ve yazılım konusunda uzmanlaşmış emek gücü satın alınabilse, fikir sahiplerinin zengin olması işten bile değildir.

Bu yazıda, cin fikirli müteşebbisimizin aklındaki fikrin ne olduğundan ziyade, neden sadece yazılım konusunda uzmanlaşmış emek gücüne ihtiyacı olduğu sorgulanacaktır. İplik üretmek için makinelere, bir fabrikaya veya meyve üretmek için toprağa ve tohuma ihtiyaç varken yazılım üretmek için neye ihtiyaç vardır? Bir elektrik kaynağı ve internete bağlı bir bilgisayar, üretken emeğin faaliyet göstermesi için nasıl yeterli olabilmektedir? Bunların anlaşılabilmesi için öncelikle yazılımın üretim araçlarına değinilmesi gerekmektedir.

Yazılım üretim araçlarının tarihi

Ada Lovelace’ın delikli kartlarla yaptığı ilk programlamadan beri yazılım alanında teknolojik ilerlemeler hiç durmadı.[1] Bilgisayar yaygınlaştıkça yazılım teknolojileri de arttı. Lovelace’tan sonra bilgisayarın donanım kısmında da birçok değişim oldu. Devasa bilgisayarlardan kişisel olarak kullanılabilecek bilgisayarlara doğru bir geçiş yaşandı.

Bu geçişle birlikte bilgisayarın kullanım alanı da çoğaldı. Birçok farklı faaliyet için bilgisayar kullanımına başvuruldu ve bu nedenle birçok farklı yazılıma ihtiyaç doğdu. Yazılım üretiminin hızlanması, yazılım üretim araçlarının daha hızlı üretim yapılabilmesini mümkün kılmasıyla arttı. Daha hızlı yazılım geliştirebilmek için yazılım üretim araçlarının desteklediği hızlar da arttı.

Yazılım dilleri bu hız artışının önemli örneklerinden biridir. Yazılım dillerinin tarihi makine diline yakın programlama dillerinden insan diline yaklaşmış yüksek seviye dillere doğru bir yol izlemiştir. Yazılım dillerinin insan diline benzemesiyle birlikte yazılım üretme hızları daha da artmış, çünkü yazılımın okunurluğu ve öğrenilmesi kolaylaşmıştır. Yani yazılım üretim araçları, yazılım alanındaki insan emeğinin üretkenlik seviyesini arttırmıştır.

Öte yandan yazılım araçlarının gelişimi, Marx’ın Grundrisse’de[2] değindiği genel zekanın kümülatif özelliğini içinde barındırmıştır. Örneğin Java programlama dili, kendinden önceki C programı diliyle kodlanmıştır.

Bu dillerin gelişmesinin yanında aynı programlama dilinin üretkenliği de hızla artmıştır. Örneğin Java dilinde kullanılan birçok kütüphane, açık kaynak kodlu bir biçimde yazılmıştır. Bu kütüphaneler, öncesinde benzer sorunlarla karşılaşmış yazılımcıların deneyimleriyle oluşturulmuş hazır kod bloklarıdır ve sık ihtiyaç duyulan işlevleri yerine getirirler. Yazılım dillerinin kümülatif yapısı açık kaynak kodlu kütüphanelerde de görülebilir. Hem yazılım dillerinin tarihi hem Java kütüphaneleri gibi açık kaynak kodlu yazılım, insanlığın bilgi birikiminin parçalarıdır ve aynı zamanda da yazılım üretmek için ihtiyaç duyulan araçlardır.

Bu önemlidir; çünkü Marx’a göre insanlığın üretici gücünün gelişmişlik düzeyi sabit sermayede temsil edilir: “Toplumun üretici gücü, nesnel biçimde var olduğu sabit sermayede ölçülür; ve tersi, sermayenin üretici gücü, sermayenin bedavaya el koyduğu bu genel gelişim ile büyür.”[3] Günümüzde kümülatif biçimde geliştirilmiş yazılım üretim araçları, kapitalizmin bilişsel altyapısını oluştururlar. Bu araçların kümülatif doğaları, sabit sermaye olarak görülmelerini mümkün kılan bir unsurdur.

Yazılım üretim araçları, iplik üreten makineye benzer bir üretim aracıdır. Maddi olmayan ürünlerin üretimi için kullanılırlar. Ancak onların bu maddi olmayan yapısı değer kaybetmeyecekleri anlamına gelmez. Fiziksel sabit sermaye olan makine gibi, yazılım üretim araçları da değer kaybeder, hatta bazıları tarihten silinirler. Marx’a göre bunun nedeni; mevcut makineden daha üretken makinelerin ortaya çıkmasıyla ilgilidir;

Makine ne kadar yeni ve ne kadar hayat gücü ile dolu olursa olsun, her iki durumda da, değeri, artık kendisinde fiilen nesnelleşmiş bulunan emek-zaman ile değil, kendisinin veya daha iyi makinenin yeniden üretimi için gereken emek-zaman ile belirlenir. Bu nedenle az ya da çok değer yitirir.[4]

Yazılımda da daha üretken yazılım üretim araçlarının ortaya çıkması, mevcut aracı eskitir. Yazılım teknolojisi geliştikçe eski kodların verimliliği azalır. Geçmişte kullanılan birçok yazılım dilinin “ölmesinin” nedeni de budur.

Görüldüğü gibi, yazılım üretim araçları da bir çırçır makinesi gibi değer kaybeder. Ancak yazılım üretim araçları makineden bir noktada farklılaşır. Bu araçları edinmek çoğu zaman ücretsizdir. Hatta insanları korkutarak ürünlerini satmaya çalışan Microsoft bile, konu yazılım üretimi olduğunda çoğu aracını ücretsiz dağıtır. Bu şirket yakın zamanda .Net Core isimli programlama dilini dahi açık kaynak kodlu bir projeye çevirmiştir. Yazılım üretim araçlarının bu müşterek karakteri incelenmelidir.

Yazılım üretim araçlarının müşterekliği

Serkan Öngel ve Uygar Yıldırım’ın editörlüğünü yaptığı 2021 yılında yayımlanan kooperatifler üzerine yazılmış derleme kitapta, Albatros Bilişim Kooperatifi Girişimi üyeleri yazılım üretimi için sadece “bilgisayar, elektrik ve internet bağlantısının” yeteceğini düşündüklerini söylediler.[5] Ancak yukarıda da değinildiği gibi bir elektrik kaynağı ve internete bağlı bilgisayar aslında yazılım üretmek için yeterli değildir. Kooperatif girişimi üyeleri, yazılım üretmek için gereken diğer araçları ücretsiz temin edebildiklerini vurgulamaktadırlar. Yazılım üretmek için yazılım emeği ürünü olan yukarıda da sabit sermaye kavramıyla anlaşılmış birçok yazılım üretim aracına ihtiyaç duyulur.

Youtube’taki yazılım eğitimi videoları incelendiğinde yazılım üretmek için ne kadar çok araca ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Örneğin Dilara Köse’nin[6] detaylı bir şekilde aktardığı örnek yazılım projesi için ihtiyaç duyulan gereksinimleri inceleyelim. Köse, “Spring Boot – ReactJS – MySQL / Full Stack Application” isimli video serisinde, Microsoft’un sağlayıcısı olduğu ve yazılımcıların kullandığı Visual Studio Code[7] metin editörünü ve Eclipse Vakfı[8] tarafından sağlanan Eclipse adındaki bir başka metin editörünü kullandı. Ayrıca “Spring” isimli teknolojinin ona sağladığı hazır kodlardan faydalandı. “Spring” açık kaynak kodlu nesneye yönelik bir yazılım dili olan Java dili için geliştirilmiş bir “framework”tür. Köse, bu araca da ücretsiz olarak erişti ve kendi geliştireceği yazılım projesinde kullanmaya başladı. Eğer Köse Youtube’ta bir yemek tarifi vermiş olsaydı yazılım projesi yapmaktan daha maliyetli bir iş yapmış olacaktı.

Böylece yazılım üretimini diğer ürünlerin üretiminden ayıran unsur hemen göze çarpmış oldu. Yazılım üretimi için gereken birçok araç dijital müşterekler biçiminde bulunmaktadır. Bu nedenle cin fikirli müteşebbisimiz, sadece yazılımcı emek gücüne ihtiyaç duyar. Kapitalizmin bilişsel altyapısı müşterek üretim araçlarıyla üretilmektedir.

Müştereklerin özellikle yeniden üretim alanında sermayenin çıkarına olacak şekilde devreye sokuldukları bilinmektedir.[9] Nijerya gibi kimi Afrika ülkelerindeki müşterekler de işçilerin yeniden üretim maliyetlerini üstlenerek sermaye üzerindeki ücret baskısını azaltmaktadır. Ancak yazılım üretim araçlarının müşterekliği bizatihi üretim alanında etkisini gösterir.

Yazılım üretim araçlarının müşterek yapısı tam da Marx’ın Kapital’in 3. cildinde altını çizdiği “Kar Oranlarının Düşme Eğilimi Yasası”na karşıt bir etki gösterir. Marx “değişmez sermaye ögelerinin ucuzlaması” başlığı altında bu karşıt etkiyi açıklamaya çalışır.[10] Yazılım üretimindeki üretim aracının özgün yanı ise ucuz değil müşterek olmasıdır. Özetle; artık değer üretmek için kullanılan sabit sermaye unsurları müşterek biçiminde dolaşmaktadır ancak yine de sermayeye artık değer üretmek için kullanılabilmektedir.

Yazılım üretim araçları ve sabit sermayenin temellükü

Yazılım üretim araçlarının özgün niteliği, kapitalist üretim ilişkilerinin kapitalist üretim araçlarını sınırlayıp sınırlamadığı sorusunu doğurur. Kapitalizmin yıkılışı, kapitalist üretim araçlarının gelişmişlik düzeyinin kapitalist üretim ilişkilerini aşacağı noktayla ilgilidir. Bu nedenle Negri, üretim araçlarının temellük edilmesini kapitalizmi yıkacak bir siyasi proje olarak olumlar. Negri günümüzde sabit sermayenin temellük edilip edilmediğini sorar.[11] Maddi olmayan üretim baskın hale geldikçe, kendisi de maddi olmayan bir ürün olan bu üretim araçları da yaygınlaşır. Bu araçların kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri de ancak müşterek olmalarına bağlıdır.[12]

Öte yandan, sabit sermayenin zenginliği ve üretken gücü sosyal olarak temellük edildiğinde ve buna binaen özel mülkiyetten müştereklere aktarıldığında, makinesel öznelliklerin ve kooperatif ağlarının gücü tam anlamıyla gerçekleştirilebilir. Asamblajın makinesel dinamiği, üretken işbirliği biçimleri ve müştereklerin ontolojik temeli en yakın şekilde iç içe geçmiştir.[13]

Ancak görüldüğü gibi kapitalist üretimin müştereklerle iç içe geçmiş yapısı doğrudan devrimci bir etki doğurmaz. Maddi olmayan üretim araçlarının kapitalizmin dayattığı zincirlerden kurtulması, ancak politik mücadelenin sonucu olabilir. Aksi takdirde bu araçların müşterekliğinin, kapitalist üretim tarzının kendisinin kendisine yönelik ürettiği yıkıcı etkileri azalttığı görülür.

Dahası, yazılım üretim araçlarının müşterek olması, yazılım emeğinin yeniden üretim maliyetinin önemli bir kısmının karşılığı ödenmemiş toplumsal emekten karşılandığını gösterir. Bir yazılımcının üretilmesi için gereken araçların müşterek olması yazılımcının üretilme maliyetini düşürür, böylece yazılım emek gücünün değerini düşürür. Bir emek türündeki emek gücü maliyeti, o emek gücünün yeniden üretimi için gereken toplumsal emekle orantılıdır. Ancak, harcanan bu toplumsal emek ücretlendirilmemiş olduğunda, nitelikli emek gücünün yetiştirilmesinin maliyetinin önemli bir kısmı gönüllü emekten -genel zekadan- karşılanmış olur ve sermayeye bir yük bindirilmez.

Yine de yazılım üretiminin müşterek altyapısı, kapitalist üretim tarzındaki işleyişinden bağımsız olarak, komünist bir üretim tarzında, üretim araçlarının nasıl olması gerektiğine dair önemli bir yol göstericidir. Yazılım üretim araçları, müşterek biçimde üretilmelerine rağmen gün geçtikçe çoğalmakta ve daha da verimli olmaktadır. Ayrıca bütün insanlığın bu araçların inşasına katılmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Şirketler tarafından üretilen araçların müşterek araçlar karşısındaki çaresizlikleri, insanlığın kapitalizme mecbur olmadığını şimdiden müjdelemektedir.


[1] Lizzie O’Shea, Geleceğin Tarihleri, çev. A. Ay, (İstanbul: Metis: Yayınları, 2021), 136.

[2] Karl Marx, Grundrisse: Ekonomi Politiğin Eleştirisi için Ön Çalışma (İstanbul: İletişim, 2014).

[3] Karl Marx, Makina Üzerine Fragmanlar (İstanbul: Sub Yayınları, 2016), 9.

[4] Karl Marx, Kapital Ekonomi Politiğin Eleştirisi I. Cilt Sermayenin Üretim Süreci (İstanbul: Yordam Yayınları, 2011), 388.

[5] Ahmet Gire, “Olur mu Olur: Albatros Bilişim Kooperatifi Girişimi.” Şirketlerden Kooperatiflere, Rekabetten Dayanışmaya – Tartışmalar, Deneyimler içinde, der. S. Öngel ve U. Yıldırım (İstanbul, NotaBene Yayınları, 2021), 25-46.

[6] Dilara Köse, Spring Boot – ReactJS – MySQL / Full Stack Application. Youtube, 2021.

[7] Visual Studio Code. Visual Studio Code. https://code.visualstudio.com/ ,2021.

[8] Eclipse Vakfı. Download Eclipse Technology that is right for you. https://www.eclipse.org/downloads/, 2021.

[9] George Caffentzis ve Silvia Federici, “Kapitalizme Karşı ve Kapitalizmin Ötesinde Müşterekler”, der.  Fikret Adaman, Bengi Akbulut ve Umut Kocagöz, Herkesin Herkes İçin: Müşterekler Üzerine Eleştirel Bir Antoloji, (İstanbul: Metis Yayınları, 2017), 136.

[10] Karl Marx, Kapital 3. Cilt: Bir Bütün Olarak Kapitalist Üretim Süreci (İstanbul: Yordam Yayınevi, 2020).

[11] Antonio Negri, “Sabit Sermayenin Temellükü: Bir Metafor Mu?” der. David Chandler ve Christian Fuchs, Dijital Nesneler Dijital Özneler. (İstanbul: NotaBene Yayınları, 2021), 277.

[12]  Micheal Hardt, “Komünizmde Müşterek Olan”, der.  Fikret Adaman, Bengi Akbulut ve Umut Kocagöz, Herkesin Herkes İçin: Müşterekler Üzerine Eleştirel Bir Antoloji, (İstanbul: Metis Yayınları, 2017), 150.

[13] Negri, “Sabit Sermayenin”, 288.